AK Parti iktidarının "4 yaşını doldurmasına" fazla bir zaman kalmadı... 4 yıl "nasıl" geçti?.. Ve "son yıl, en zor yıl" nasıl geçecek? Tayyip bey "hangi yol haritasını" izleyecek?
"Anadolu gözlemlerimizin ışığında" bugün, bu konulara gireceğiz.
Öncelikle "bir şeyin" altını çizelim:
Tayyip beyi beğenen var, beğenmeyen var.
Ancak beğenen de, beğenmeyen de "Tayyip beyden önceki dönemin moralsizliğini, bıkkınlığını" aşmış.

***
Yine "beğenenin beğenmeyenin" eleştirdiği bir husus:
- Hükümet gereksiz tartışmalara giriyor.
"Ortak yargı" şu:
- Hükümet yapay gündemlerin ya başlatıcısı oluyor ya da peşine takılıyor.
Örnek mi?
"Zina" tartışması.
"Türban" davası.

***
İktidarın "taban konusunda" kafasının karışık olduğu kesin.
Taban denilince partinin kulağı "kendisini iktidara taşıyan merkezdeki seçmeni" pek duymuyor.
"Belli bir kesimi" duyuyor. Veya "duymak istiyor."
Genelde "o sesi algılıyor."
Böyle olunca da:
1. Ya yanlış adım atıyor.
2. Ya da yanlışın peşine takılıyor.

***
Açıkçası:
AK Parti "tabanını tam özümsememiş."
Tabanın kim olduğuna "tam karar verememiş."
AK Parti'yi iktidar yapan taban "merkez."
Tayyip beyin mitinglerine gelen kalabalıklar yine "merkez."
Ancak... Parti yönetimi, hükümet, grup yönetimi, il ve ilçe örgütleri için "merkez" diyebilmek zor.

***
AK Parti'yi bekleyen tehlike:
Parti tepesinin genel bakış açısı ile halkın bakış açısı arasındaki "açı farkı."
Bu fark "büyüyor."
Daha da büyürse " parti bir anda boşlukta kalıverir."

***
1983'ten bu yana, çeşitli dönemlerde iktidarla "kurumlar" arasında zaman zaman
"ahenksizlik" yaşandı.
Ancak ahenksizlik hiç "bu dozda" olmadı.
"Kopukluk görüntüsü" bugünkü kadar yoğun değildi.

***
Ve gelelim işin "püf noktasına."
2007'ye "damgasını vuracak" 2 seçim var.
Çankaya ve genel seçim.
"İkisi birbirini tamamlıyor."
1. Tayyip bey "çıkmak istiyorum" derse, Çankaya'ya elini kolunu sallayarak çıkar.
2. Ancak AK Parti seçimde başarısız olursa, Tayyip beyin Cumhurbaşkanlığı "çok zor bir süreç" halini alır.
3. Bu durumda AK Parti'nin "birliği bile" riske girebilir.
Tayyip bey "öncelik tercihi" ile karşı karşıya.

***
1. Birinci önceliğim Çankaya diyebilir... Bu durumda "parti çoğunluğu onu seçer."
2. Birinci önceliğim 2007 seçimlerinden güçlü çıkmak diyebilir... Bu durumda da "Çankaya sorununu tartışılmayacak bir AK Partili" ile aşar.

***
"Tartışmasız Çankaya seçimi" sonunda;
1. AK Parti "puanını" yükseltir.
2. Siyasi hava "gerilmemiş olur."

***
AK Parti tam "kurumsallaşmamış."
AK Parti'ye göre "çok daha oturmuş olan" ANAP'ta ve DYP'de "birinci adam"
Çankaya'ya çıkınca "partileri az mı deprem geçirdi?"