Hasan Celal Güzel:
- Sizce Tayyip bey gerçekten Çankaya'ya çıkmak ister mi?
- İster.
- Çankaya etkili bir yer değil ki... Yetkileri sınırlı... Tayyip bey bunu bile bile Çankaya'ya çıkmak ister mi?
- İster.
- Söyler misin, neden ister?
***
Hasan Celal Güzel bu soruyu bize "seneler önce de" sormuştu.
"Turgut Özal Çankaya'ya çıkmak ister mi" diye.
"Aynı yanıtı" vermiştik:
- İster.
***
Hasan Celal Güzel:
- Size bu konuda rahmetli Özal da soru sormuştu... Verdiğiniz yanıt o dönemde gazetelerde yer almıştı... O olayı anlatır mısınız?
Uçakta zaman çok.
Anlattık.
***
Başbakan Özal, İspanya'ya gidiyordu. Uçakta bir "anket" yaptı.
"Ben Başbakanlığı bırakıp, Çankaya'ya çıkayım" mı diye sordu.
"Çıkın" diyen de oldu "çıkmayın" diyen de.
"Çıkmayıncılar" çoğunluktaydı. Turgut bey bize döndü:
- Seni özellikle en sona bıraktım... Söyle... Çankaya'ya çıkayım mı, çıkmayayım mı?
"Çıkacaksınız... Çıkmak zorundasınız... Bunu siz de biliyorsunuz... Başka yolunuz yok" demiştik.
Özal yine sormuştu:
- Neden?
"Özal'a yanıtımız... Analizimiz" şöyle olmuştu:
- 292 milletvekiliniz var... 292'lik bir üstünlüğe rağmen Çankaya'ya çıkamazsanız, bunu nasıl izah edeceksiniz?.. Çankaya'ya çıkmanızın önünde bir engel varsa, bir noksanınız, eksiğiniz, gediğiniz varsa... Bu engelli halinizle Başbakanlık'ta nasıl güçlü kalabileceksiniz?
***
Hasan Celal Güzel "evet" dedi:
- Çok iyi hatırlıyorum.
Sonra sözü "bugüne" getirdi:
- Şimdi ne olacak?
"Karışık bir iş" demekle yetindik.