Geçenlerde Singapur'da, THY uçağında Hasan Celal Güzel'le karşılaştık. Zaten "tontondu."
Biz görmeyeli daha da kilo almış. Saçları da biraz ağarmış. Şimdi "katmerli tonton."
- Biraz kilo verseniz.
- Haklısın... Ama kilo verme işini daha sonra konuşalım... Sen önce benim şu soruma cevap ver.
Uçaktaki Türkler kulak kesildiler.
Hasan Celal Güzel sordu:
- Çankaya'ya kim çıkar?
- Yüzde 51 ihtimalle Recep Tayyip Erdoğan.

***
Güzel, sormaya devam etti:
- Ya yüzde 49 ihtimal nedir?
"Orası uzun ve karışık" dedik.
Güzel:
- Ben Bangkok'ta ineceğim... Bangkok'a kadar en az 2 saatlik yolculuğumuz var... Uzun da olsa anlat... Dinlerim.
Anlattık...
Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci yaklaştıkça, akla gelmedik şeyler olabilir.
Sağdan, soldan, oradan, buradan, hatta AK Parti'nin içinden beklenmedik sesler çıkabilir.
Örneğin bir AK Partili, öyle ters bir laf eder ki, partisi de sıkıntıya girer, Tayyip bey de.
Adamı partiden atsan sorun, atmasan sorun.
Meclis aritmetiğinin değişmesi için çalışanlar çoğalır.
AK Parti'nin kırılmasına yönelik gayretler olur.
TBMM, erken seçime iteklenmek istenir.
Kastamonu'nun dağ köylerinde bir deyim var:
Dağ düşebülü, ağaç devrilebülü, ayı çıkabülü, yol kayübülü, her şey olabülü...
İşte yüzde 49 ihtimal budur.
İstikrarın bozulması, güvenlik sorunlarının doğması, piyasaların tedirginliğe girmesidir.

***
"Analizi" yaptık ve sustuk.
Hasan Celal Güzel'in tepkisi:
- Evet, aynen dediğin gibi olacak.
Bir süre sustu.
Sonra kulağımıza eğildi:
- Sen bunları kendi yorumun olarak söylüyorsun... Ben ise, istihbarata dayalı olarak konuşuyorum... Olaylar, anlattığın gibi gelişecek.

***
Hasan Celal Güzel'e "istihbarat kaynağını" sormadık.
Başbakanlık Müsteşarlığı gibi, milletvekilliği gibi, bakanlık gibi görevlerde bulunduğuna göre "bir bildiği olsa gerek" diye düşündük.
Sonra da "konuştuklarımızı yazmaya karar verdik."