Adnan Keskin "eski genel sekreter."
Deniz Baykal'a "karşı."
Sarıgül'ün ise "yanında değil."
Yani "o şimdi seyirci."
***
"Seyirci" kurultayı baştan sona izledi.
- Sayın seyirci, neler gördünüz?
- Arkadaş ha Ali, ha Veli... Konu isim meselesi değil... Sarıgül'ün alamayacağı zaten belliydi... Ama bir şey iyi olmadı.
- İyi olmayan çok şey var... Hangisi?
- Deniz bey, Sarıgül'e saatlerce yüklendi... Sarıgül'e kendini savunma hakkı verilmeliydi... Verilse ne olacaktı?.. Sonuç değişmeyecekti... Ama Apo'nun bile günlerce kendini savunduğu bir demokratik hukuk devletinde, Sarıgül'e bu hakkın verilmemesi yanlıştı.
***
Adnan Keskin bu konuda "sadece başkanlık divanına" kızmıyor.
Asıl kızdığı "kravatlılar."
- Tribünlerde birkaç grup vardı... Lümpenler... Militanlar... Kravatlılar... Kravatlılar, eski veya yeni parti büyükleri... Onlar sanki bir şey olmamış gibiydiler.
***
Sonra "ikimizin ağzından" aynı anda "şu soru" çıktı.
- Peki ne olacak CHP'nin hali.
Ve "başladık gülmeye."