Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Sözün tükendiği gün

Batılı'nın biri şöyle diyor: "Barışta oğullar babalarını, savaşta babalar oğullarını gömerler. "Bu Batılı dün Ankara'da olsa ve bizimle birlikte "CHP karargahlarını" dolaşsaydı...
Acaba "ne" derdi?
Kim bilir, belki de "şunu" söylerdi:
- CHP'de ise insanlar ilkelerini yiyorlar... Birbirlerini yiyorlar... Hem de diri, diri.

***

Kimi partili "lütfen beni de dinleyin" diye bizi durdurdu.
Kimi delege "benim söylediklerimi mutlaka yazın" diye ısrar etti, durdu.
Anlattıklarına gelince:
"- Dedim... Dedi... Demiştim... Demişti."
Yani, varsa "vıdı vıdı" yoksa "vıdı vıdı."
Bir "fikir", bir "proje", bir "ideoloji" aradık CHP kulislerinde.
Erol Tuncer "boşuna kendini yorma" dedi:
- O şimdi tatilde.

***

Çevre Sokak "cıvıl cıvıl."
CHP Genel Merkezi bu sokakta. İran Caddesi - 47 "karınca yuvası gibi."
Mustafa Sarıgül'ün "karargahı" da bu caddede.
Ama "her yerde" söylemler aynı. Söylemler "bayat."
Söylemi "güncelleştiren" yok, "araştıran" yok, "fikir üreten" hiç yok.

***
1980'de nüfusun yüzde 56'sı "kırsal kesimdeydi."
Şimdi "yüzde 33'e düştü." "Sadece İstanbul" Türkiye nüfusunun yüzde 21'ini barındırıyor.
"On büyük kentte" 30 milyon kişi yaşıyor. Tam 1 milyon insan "günde 1 dolarla" geçinmek zorunda.
"7 milyon insanın" günlük geliri 2 dolar. (Sayıların Diliyle Türkiye - Bülent Tuncer TESAV Yayını 2004)
Bayanlar, baylar, sayın adaylar. "Bu konularda" neler düşünüyorsunuz? Ne "muhatap" var, ne de "cevap."

***

Nüfus değişti, yapı değişti... Çalışan değişti, kendi başına iş yapan değişti.
Ama CHP "değişime direnmeye devam ediyor."
Eskiden "emek ağırlıklı kentler" CHP'nin arka bahçesiydi.
Örneğin Zonguldak CHP'nin "kalesiydi."
Oysa şimdi 5 milletvekilliğine sahip Zonguldak'ta, CHP "ancak 2 çıkarabiliyor."
"Emek ağırlıklı Bursa'nın" 16 milletvekilinden "sadece 4'ü" CHP'li.
CHP'lilere "bu konuları" açacak oluyoruz...
"Dinleyen" yok.
Ama "dinlemediği konuya" yanıt veren pek çok:
- Dedim... Dedi... Vıdı... Vıdı...

***

Eğer üniversitede "siyaset bilimi" okutan bir hoca olsaydık...
"Dersi" fakültede yapmazdık. Öğrencilerimizi "CHP'ye... CHP kulislerine" götürürdük.
Siyaset bilimine ilgi duyanlar için CHP "bulunmaz bir laboratuar."

***

Kiminle konuşsak "tamam" diyor:
- Aldık... Bu iş tamam.
Genel Sekreter Önder Sav "çıtayı" iyice yükseltiyor:
- Bir kenara yaz... Deniz bey 3 Temmuz 2004 kurultayında aldığı güvenoyunun (781) üstüne çıkacak.

***

Gümüşhane taraflarında bir deyim vardır:
"Yandı közler, tükendi sözler."
Yani:
- Her şey seslendirildi... Söylenecek ne kaldı?
CHP'de durum böyle. Şimdi konuşma sırası "delegede."
Malum "Arap'ın işine, devenin dişine, delegenin gidişine akıl, sır ermez."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA