Kırıkkale Üniversitesi'ndeki törenin konuşmacılarından biri de Necmettin Cevheri'ydi.
"Demirel'in yanında geçen yıllarım... Demirel'den öğrendiklerim" diye başlayan, duygu dozu yüksek bir konuşma yaptı.
"Demirel'den devlet kavramını öğrendim" dedi.
Ve uzun uzun "devleti" anlattı.
Anlattıklarından biri de şuydu:
- Bir askeri birlik esas duruştayken, ayağını akrep sokan bir er yüzünü buruşturursa, devlet bundan zarar görür.
***
Cevheri, Demirel'in "seçim işleri başkanı" olarak, 3 seçimi yönetmiş.
- Hiçbir seçimde elimize kağıt, kalemi alıp, milletvekili listesi yapmadık... Demirel bize öğretti ki, parlamento ile halk arasına kimse girmeyecek... Halk, kimi seçeceğine kendisi karar verecek.
***
İkinci Dünya Savaşı sırasında, Londra her gece bombalanırken, muhalefet "Başbakan Çörçil'i eleştiriyormuş."
Bazı muhalefet milletvekilleri "bu durumdan rahatsız olmuşlar."
Rahatsızlıklarını Çörçil'e iletmişler.
"İsterseniz, mensubu olduğumuz muhalefet partisinden ayrılalım... Partiyi çökertelim" diye.
Çörçil tepki göstermiş:
- Hayır... İngiltere'de demokrasinin sağlıklı şekilde işlemesi, bu savaşı kazanmaktan bile önemli... Geçmişte de adalara saldıranlar oldu... Ama hiçbiri burada barınamadı... Biz adaları tek bir şartla koruyabiliriz: Demokrasiyi koruyarak.
Cevheri bunları anlatınca, salondakiler alkışa başladılar.
***
Şanlıurfalı Necmettin Cevheri "vatan" dedi, "bayrak" dedi, "demokrasi" dedi, "birlik-bütünlük" dedi ve ekledi:
- Bütün bunlar bu toprağa sahiplik duygusu demektir... Eğer demokrasi varsa, eğer hepimizde sahiplik duygusu varsa nereden çıkıyor şimdi bu üst kimlik, alt kimlik... Kimliğimiz cumhuriyet... Demokrasi.
***
Ve Cevheri noktayı şöyle koydu:
- Sayın Cumhurbaşkanım... Mavi gök ile çatlak toprak arasındaki doğduğum topraklara su getirdiğin için su gibi aziz ol.