Kazakistan Büyükelçisi de törendeydi. "Süleyman Ağa" diye başlayan bir konuşma yaptı.
"Başkan Nazarbayev'in mesajını" okudu.
Azerbaycan Büyükelçisi ise konuşmasına "aziz ve çok hörmetli Demirel" diyerek başladı.
Konuşmasının sonu şöyleydi: - Biz bilirek ki senin galbin, Törkiyemiz için olduğu gader, Törk dönyasının uyanışı için de çarpir.
***
"Türk dünyasından" konuşmacıların "ortak söylemi" şuydu:
- Türkiye bize ağabeylik etmeye devam etsin... Türkiye bizi unutmasın.
Bu sözler bugünün ve yarının yöneticilerine "birer mesaj."
Gerçekten "oralarla" daha yakından ilgilenmek gerek.
***
Vatikan Büyükelçisi'nin konuşmasını da ilgiyle dinledik.
Papa'nın temsilcisi "Sezar'ın hakkını Sezar'a, Allah'ın hakkını Allah'a teslim etmek gerek" diye söze başladı:
- Türkiye'nin hakkını da Türkiye'ye vermek şart... Laik, demokratik büyük Türkiye Cumhuriyeti'nin.
"Son sözü ise" şu oldu: - Sayın Demirel siz her zaman maestro olarak kalacaksınız.
Tercüman bunu "hoca olarak" diye tercüme etti.
Demirel'in yüzüne baktık. "Öğretmenlik" hoşuna gitmişti.