Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Meclis toplanırken

On gün önce Çin'e gittiğimiz sırada Türkiye "zinayı" tartışıyordu... Döndük "aynı tartışma" sürüyor... Ve zinanın yanına "bir konu daha" eklenmiş: Halterci kızların "eşcinselliği."
Sahi biz "bu kafayla" mı AB'ye gireceğiz? Dünya "değişimi" konuşuyor. "Verimliliği" konuşuyor.
"Eğitimi" konuşuyor. Biz ise insanların "yatak odasıyla, apış arasıyla" uğraşıyoruz.

***
Almanya'da iki eyalet başbakanı (Berlin ile Hamburg) eşcinsel.
Bir parti genel başkanı (FDP) yine eşcinsel. Bunlar "bilinenler."
Bilinmeyen "kim bilir daha kimler var." Ama Almanya'da kimse "işin bu yönüyle" ilgili değil.
Yine Almanya'da nüfusun yüzde 20'si "biseksüel."
Hollanda'da "bu oran" daha da yüksek. Yani "üye olmak istediğimiz kulüp" böyle bir kulüp.
O kulübün "kültürel değerlerini" kabul etmek zorunda değiliz.
Ama o kulübün bir "prensibi" var: Kimse, kimsenin yaşamına karışmayacak.
Ve devlet yatak odasıyla uğraşmayacak.

***

Aslında hükümet "çok iyi bir şey" yapıyor.
Türk Ceza Kanunu'nu "bütünüyle" değiştirmek istiyor.
Böyle bir girişimi "zina konusuyla" gölgelemek neden?
Hükümet, durduk yere kendi kalesine ne diye gol atıyor?

***

2002'de AKP'nin sandıktan tek başına çıkması kesinleşince, Tayyip bey ilk söyleminde "AB" demişti.
Sonra AB için "diyar diyar" dolaştı. Ardından Başbakan oldu, "hedefini" açıkladı:
- Avrupa Birliği.
Bu hedefe doğru yol alınırken "anlamsız bir zina tartışmasıyla" Avrupa'daki ve Türkiye'deki "AB karşıtlarının eline koz vermenin" alemi var mıydı?

***
Die Welt "Alman sağının saygın gazetesi."
Türkiye'ye de "yakın duruş" sergiler. İşte bu fikir gazetesinde "zina tartışmaları nedeniyle" Türkiye ile ilgili bir yazı çıktı.
Baştan sona "bizimle alay eden" bir yazı. Hiç yoktan kendimizi "gülünç duruma düşürdüğümüzün" farkında mıyız acaba?

***
Dün Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan'la birkaç kez konuştuk.
Meclisin bugün yapacağı toplantının öncesinde "uzlaşı" arayışındaydı.
AKP'liler ve CHP'lileri bir araya getirmekle meşguldü.
Bizce "uzlaşının yolu" belli:
AKP'nin "frene basması ve vitesi geriye takması... İşi inatlaşmaya dökmemesi."

***

Aslında Türkiye bugün "zinayı... Lezbiyenliği" değil, "eğitimi konuşuyor olmalıydı."
Avrupa-Türkiye Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Dr. Harun Gümrükçü bir süredir "Avrupa yüksek öğretim alanı ve Türk üniversitelerinin entegrasyonu" üzerinde araştırma yapıyor.
Enstitünün üyesi olduğumuz için dün sorduk.
- Araştırma ne safhada?
Harun hoca "üzüleceğiniz bir şey söyleyeceğim" dedi:
- Araştırma sırasında gördüm ki dünyanın başarılı ilk 500 üniversitesi arasında Türkiye'den tek üniversite yok.
"İlk 500" içinde ABD'den 200 üniversite var.
Almanya'dan 30.
Yunanistan'dan 2.
Türkiye'den ise "sıfır." Ve bu konuları hiç konuşmuyoruz. Zira "aklımız fikrimiz zinada."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA