Filibe'de otelin lobisinde otururken, garson yanımıza yaklaştı. "Bir şey isteyip, istemediğimizi" sordu. Tabii bu arada "yiyecek, içeceklerin ve fiyatlarının bulunduğu listeyi" de uzattı.
"Listeye" baktık. Her şey "üç dille"
yazılmış. Bulgarca, İngilizce ve Türkçe.
Listede "aşure" bile var.
***
Yine Filibe'de, otel odasında TV'yi açtık. Bulgar kanalı da var, Yunan kanalı da. CNN de var, BBC de.
Tabii Türk kanalları da. TRT-1, STV, Star, Show, NTV....
***
Filibe'de sokağa çıktık. "Türk otobüsleri" gördük.
Ankara-İstanbul arasında nasıl "düzenli otobüs seferleri" varsa...
"Bulgaristan'a da" var.
***
Safranbolu'da, Beypazarı'nda, Malatya'da, Erzurum'da ve daha pek çok yerde "eski evler" restore ediliyor.
"Lokanta haline" getiriliyor.
Ve "böyle mekanlar" turistlerin çok ilgisini çekiyor.
"Aynı şeyi" Filibe'de gördük. "Eski Türk evleri" restore edilip, turizme açılıyor.
***
Filibe, dünyanın en eski şehirlerinden biri.Milattan önce kurulmuş.
Ama gittik, gezdik, Filibe'ye asıl mührü "bizimkiler" vurmuş.