Mümtaz Özpınar, Sivas'ın Gürün ilçesinden. 35 yaşında. Evli, iki çocuğu var.
- Türkler'in pek çoğu Bulgaristan'a eşini getirmez... Ama ben ailemi getirdim... Neden diye sual edecek olursanız......
- Neden?
- Aile düzeni olmayan adamın, iş düzeni zayıf olur... Aile her şeyin başıdır.
***
Mümtaz, Malatya ve Elazığ'da iş yapmış. Sonra Çorlu'da penye üretip, Bulgaristan'a satmaya başlamış. Bir ara "sabun işine" girmiş. Yani "Bulgaristan'la içli, dışlı olmuş."
***
Derken "şirketleşmiş." Şirketinin adı "Koprina Limited."
- Koprina ne demek?
- Bulgarca... İpek anlamında... Tekstil işi de yapıyorum ya.
- Başka? - Şu anda tekstilden de önde gelen işim, Ülker... 3 yıldır Ülker'in Bulgaristan'daki tek satıcısıyım.
Ülker'in, Mümtaz'ın anlattığına göre, "700-800 çeşit ürünü" varmış.
- Ben 45 ürününü satıyorum... Bulgaristan bisküvi piyasasının yüze 20'si bizde.
- Yüzde 20 büyük oran.
- Daha bu başlangıç... Üç yıl sonra Bulgaristan'ın çikolata ve bisküvi piyasası bizden sorulmazsa, ne dersen de... Peynirli kraker... Cici kraker... İkram bisküvi... Katlama çikolata... Bir yiyen bir de parmağını yer.
***
Sivas'ın Gürün'ü nire? Bulgaristan nire? Genç bir Türk "buralara gelecek... Ülker'in Bulgaristan distribütörü olacak... Ve piyasanın yüzde 20'sini elinde tutacak."
İnanılır gibi değil. Ama o "neden inanılır gibi değil" diye bize soruyor:
- Siz gazeteden globalizm diye yazmıyor musunuz?.. İşte size globalizm.