Malatya'dan Elazığ'da doğru yol alıyorduk. "Sağda" bir bulvar ve bulvarın başlangıcında da "koca bir tabela"
gördük:
"Prof. Dr. Tansu Çiller Bulvarı."
Hemen durduk. Malatya'dan "30 kilometre" uzaklaşmıştık. "Burası neresi" dedik. "Erenli Beldesi" dediler.
***
Beldenin Belediye Başkanı Hasan Avcı. 1994'te DYP'den seçilmiş. 1999'da, 2004'te "yine seçilmiş."
Dedi ki: - Bulvara, Tansu hanımın adını verdik... Resmini çekip kendisine de gönderdik... Ama bir hayrını görmedik.
***
Nüfus 4.000. Belde "Karakaya Baraj gölüne" bakıyor. Gölün karşı kıyısında "küçük... Şirin bir köy" görünüyor.
Hasan Avcı: - Gölün karşı kıyısı Elazığ'a bağlıdır... Gördüğünüz o köy de Kadıköy'dür... AKP milletvekili Necati Çetinkaya'nın köyü.
***
Beldede "top sahası" var. "Kanalizasyon" var. Her evde "temiz içme suyu" var. "600 abonelik" telefon santralı var.
***
- Başkan, sizin parti ne durumda? - Başımıza Mehmet Ağar geçti, partiye heyecan geldi... Toparlanıyoruz... Fakat, AKP'nin ayağı kaymadıkça, siyaset pazarında kimseye kolay, kolay ekmek yok.
"Yolumuz uzun, haydi Allahaısmarladık" dediğimiz sırada... "Sacda yapılmış sıcacık börek" getirdiler:
- İçinde yarpuz var... Yemelisiniz.
- Yarpuz nedir? - Dağ nanesi... Dağın eteğinde yetişir. Dağlar, hâlâ karlıydı.
Ve her yerden "yarpuz fışkırıyordu."
***
Erenlililer "bizi bir şartla bıraktılar." "Tekrar gelmek" şartıyla: - Araya fazla zaman koymayasın... Kiraz zamanı, kayısı zamanı gelesin... Söz verdin, unutmayasın.