Alaca köyü, Erzurum'un Ilıca ilçesine bağlı. Köy "103 hane."
Depremde hasarlı ev sayısı da "103." "Ayakta kalan" iki yapı ise "311 yıllık cami" ile "Ermeni katliamı müzesi."
Alaca köyü "toplu mezarların" bulunduğu köy. Ermeniler'in katlettiği Türkler'in mezarlarının. "Şehitlik"te bir yazı:
"Alaca köyünde cenazeler, insanın aklını oynatacak bir halde idi. Bütün çocuklar süngülenmiş, yaşlılar ve kadınlar samanlıklara doldurulup yakılmış, gençler baltalarla parçalanmıştı. Çivilere asılmış ciğer ve kalpler görülüyordu. Bütün bu acıklı görünüşler, Erzurum'a atılmaya ve oradaki zavallılara yardıma beni mahkum etmişti... 10 Mart 1918. Kazım Karabekir.
1. Kafkas Kolordu Komutanı.
"Şehitlikte" bir mezar taşı:
Burada, Mart 1918'de Ermeni çetelerince insanlık dışı yollarla, hunharca katledilen 150 Türk'ün toplu mezarı bulunmaktadır. Mezarlar 23.05.1986 tarihinde ortaya çıkarılmış olup, 09.07.1986 günü Alaca şehitliğine nakledilmiştir... Ilıca Kaymakamlığı.
Her yıl 10 Mart'ta Alaca Köyü'nde "tören" yapılır. "Ermeni katliamı" lanetlenir. İşte bu
"tarihi köyümüz" şimdi "yerle bir."
İnsanlar çadırlarda. Köyde "eski taş konaklar" var. Onların da yarısı yıkılmış. "Yıkılmayan duvarlarda ise bazı koca koca çiviler" var. "Bu çiviler de neyin nesi" diyecek olduk. Köyün en yaşlısı "Hacı Usta" yanıt verdi:
- Dedemi, emicemi Ermeniler öldürmüş, kalplerini, ciğerlerini bu çivilerle asmışlar.
Vedalaşırken muhtar İshak Söylemez bir "ricada" bulundu:
- Müzemizin rafları boş... Kitap gönderen olsa da çocuklarımız okusa.
Köy "göçmüş." Köylünün talebi ise "kitap." Bu köylü "eli öpülecek köylü."