Meclis'e bir "Alman bayan" geldi... Yeşiller Partisi Genel Başkanı Angelika Beer... Üzerinde "pantolon, kazak" vardı... Doğruca, İnsan Hakları Komisyonu'na çıktı.
Başkan Mehmet Elkatmış ile görüştü. Onun gelişini de, gidişini de "kimse fark etmedi."
"Aynı" bayan, aynı Meclis'e, aynı Komisyon'a daha önce de gelmişti.
Ve "kıyamet kopmuştu." "Skandal" olmuştu.
Angelika Beer de o dönemin "komisyon başkanı ile görüşemeden Meclis'i terk etmek zorunda kalmıştı."
Sahi "o günden, bu güne" ne değişti?
***
Anımsayacaksınız...
Daha önceki gelişinde aynı Alman bayan siyasetçinin boynunda bir "fular" vardı.
"Sarı, yeşil, kırmızı" renklerde. "PKK'nın yandaşıyım, sempatizanıyım" dercesine.
***
Ankara bugünlerde "yabancı kaynıyor." Ankara'ya gelen yabancılar "TBMM'ye de uğruyorlar."
Alman Parlamento Başkanı Wolfgang Thierse de "bunlardan biri."
Dün sabah "Mehmet Elkatmış'ın odasındaydı."
***
"Geçen hafta" da Hollanda Temsilciler Meclisi Başkanı Ankara'daydı.
TBMM'deydi.
Yani "trafik çok yoğun."
- Sayın Elkatmış... Gelenler, neler diyorlar?
- İnsan hakları konusunda mesafe aldığımızı söylüyorlar.
***
Mehmet Elkatmış'tan, ziyaretine gelen yabancılara:
- İngiltere'de terörle mücadele uygulaması bizden çok daha katı... Bizde sorgulama, dört günle sınırlı... Ama İngiltere'de polis isterse aylarca sorgulamayı uzatabiliyor.
***
Geçen hafta (14 Nisan) Meclis'te yine bir "Alman Parlamento Heyeti" vardı.
İçlerinden birinin (Yeşiller'den) Mehmet Elkatmış'ın odasında söylediği sözler bizim için ilginçti:
- Bahçeye bir ağaç dikersiniz... Ama büyüdüğünü fark edemezsiniz... Birkaç yıl eve uğramaz ve sonra gelirseniz, ağacın büyüdüğünü işte o zaman fark edersiniz.
Elkatmış "yani" diyecek oldu.
Alman, devam etti:
- Altı yıl önce de buraya gelmiştim... Belki siz tam farkında değilsiniz ama, Türkiye insan hakları konusunda mesafe alıyor.
***
"Mesafe aldığımız" doğru.
Bunun "Batı tarafından fark edilmesi" de sevindirici.
Tabii hala pek çok "eksiğimiz, gediğimiz" var.
Onları da "gidereceğiz."
Gidermeye "mecburuz... Mahkumuz."
***
Yeşiller'in başkanı Angelika Beer'in ziyaretinden önce de, Alman Parlamento Başkanı Wolfgang Thierse'nin gelişinden önce de "Mehmet Elkatmış'la konuştuk."
Ve dedik ki:
- Avrupa'nın da yerine getirmediği ev ödevleri var... AB Adalet Divanı'nın, Türkler lehindeki bazı kararlarını uygulamıyorlar.... Ayrıca... Avrupa'daki Türk
ler'in bir kısmı işsiz... Onlara karşı ayırımcılık yapıyorlar... Ne olur, bunları da söyleyin.
***
Elkatmış "söyleyeceğim" dedi. Sonra da çekmecesinden bir "dosya" çıkarıp, gösterdi.
Dosya "Avrupa'daki Türk nüfusun sorunları" konusunda.
Baktık "ciddi bir devlet dokümanı." İşte buna çok sevindik.
Zira devletimiz "bu konularda" çok açık verdi, çok zaman kaybetti.
***
Yazımızı yazmak için Meclis'ten çıkarken "yeşil plakalı otomobiller içinde yabancılar hala Meclis'e geliyorlardı."