Mecburiyetten de olsa, karşılaşmaya kısır bir kadroyla çıktı Galatasaray... Kadıköy'de Fenerbahçe karşısındaki oyun formatının aynısı Trabzon'da da uygulandı. Kadıköy'e göre sadece, sol bekte Hakan Balta'nın yerine Insua değişikliği vardı.
Hagi, 60 dakika oyunu tutup, son 30 dakikada yüzde yüz hazır olmayan Kewell'ı sokup, orta sahada da defansif yönü kuvvetli Cana'nın yerine, daha ofansif oynamaya çalışan Barış'ı kullanacaktı. Hatta genç Emre Çolak'ı da soktu. Bu kez kazanmaya yönelik oynarken, aynı dakika içerisinde benzer iki pozisyon geldi. Önce sağdan Yattara'nın getirdiği top, sonuçlanmadı. Daha sonra soldan Engin Baytar'ın getirdiği top golle sonuçlandı.
Trabzonspor takımında, Selçuk'la Colman'ın önünde oynayan dört oyuncudan Umut'un her maç müthiş bir iştahı var. Araştırmacılığı var. Attığı gollerle semeresini de aldı zaten. Colman- Selçuk ikilisiyle, Umut'un arasında oynayan, Jaja-Engin-Burak üçlüsünün ise ortası yok. Oyun içerisinde ya çok iyi oynuyorlar, ya da çok kötü oynuyorlar. Dün kötü oynadıkları bir gündü. Zaten Şenol Güneş hoca da, Burak'ın yerine Yattara'yı alıp takımın yaratıcılığını biraz daha artırmak istedi.
ÜÇ GALİBİYET BÜYÜK BAŞARI
Trabzonspor, evinde Üç Büyük takımla oynadığı maçların hepsini kazandı. Bu büyük bir avantaj. Sadece kendileri puan almadılar, bunun dışında önemli rakiplerinin puan hanesine de eksi yazdırdılar.
Trabzonspor'un Brezilyalı oyuncusu Jaja, oyun şımarığı... Daha basit oynaması gerekiyor futbolu.
Hem kendini yoruyor, hem de olgun atak gelişmesini engelliyor.
Galatasaray'ın özellikle ilk yarıdaki tek silahı olan Pino, en önemli özelliği olan atletik, çabuk, süratli yapısını yanlış kullanıyor. Çok erken vuruşlar yapıyor. Kadıköy'de, Ali Sami Yen'de, Avni Aker'de en çok şut atan oyuncuydu Pino. Ama doğru şutlar değil, erken şutlar atıyor.
Galatasaray'ın sıralamada önünde bu kadar takım varken, önemli yıldızları dönse de işi çok zorlaştı. Trabzonspor ise "Artık ben bu işin ciddi adayıyım" dedi.