Maçtan iki saat önce lider Bursaspor puan kaybediyor. Devre sonuna kadar son 7 haftada, önündeki takımlar birbirleriyle oynayacağı için, Fenerbahçe mutlak kazanmak zorunda ve kazanmak zorunda olduklarını gösterircesine, tempolu başlıyorlar maça. Rakip Eskişehirspor'un oyunu ve oyuncu yapısı da, Fenerbahçe'nin bu tempolu formatına çok uygun.
Ağır santrfor Batuhan, Lugano ile Yobo'nun arasında. Onun arkasında Serdar, Sezer ve Erkan Zengin üçlüsü, iyiniyetlerine rağmen iyi savunmacı olmadıkları için Fenerbahçe rakip kaleye çok çabuk geldi. İlk yarıda üç gol, bir direkten dönen top, üç tane de kaçan pozisyon var.
Alex, Gökhan Gönül, Mehmet Topuz ve Semih Şentürk fit durumdalar. Ve çok etkili oynadılar dün. İlk yarıda zaten sonucu elde ettiler. İlk yarının son dakikalarındaki karşılıklı itişmeleri ve anlamsız gördükleri sarı kartlardan sonra Lugano ve Sezer, koridorda da kavgaya devam edince iki takım da 10'ar kişi kaldı. Bu durum Eskişehir'in lehine oldu. Çünkü ağır oyuncular zor ısınırlar. Bilica da maça hazır girmedi. Eskişehir takımı da oyunun iki yönünü oynayabilen Doğa'yı sahaya sürünce, Fenerbahçe'nin etkinliği azaldı. Maç ortada geçmeye başladı.
KOCAMAN'DAN DOĞRU HAMLELER
Emre Belözoğlu'nın sakatlığı sonrası doğru değişiklik yapan Aykut Kocaman, Eskişehir'in çok risk aldığı bölümlerde iyi oynamasına rağmen Semih'i çıkardı ve Kazım'ı en uca koydu. Dia'yı sahaya sürerek geniş alanları kullanmak istedi. Ve yine doğruyu yaptı. Pozisyon da buldu.
4-2'lik skorla Fenerbahçe en azından önünü açmış oldu. Sadece tek sorun, çok formda oyuncularla, formsuz oyuncular arasında uçurum var. Bu mesafeyi daraltmalı Aykut Hoca. Alex'i çok beğendim, ama Gökhan Gönül, dün sezonun en iyi topunu oynadı.