Bence Beşiktaş için şampiyonluk şansı bitti.
Trabzonspor ile 14 puanlık farkın kapanması çok ama çok zor. Sadece Trabzon değil onun altındaki Bursa ve F.Bahçe de önemli rakipler ve onlarla da puan farkı var.
Bunun yegane sorumlusu sezon başından beri söylüyoruz Bernd Schuster'dir.
Elinde Türkiye'nin en iyi kadrolarından biri varken Beşiktaş'ın düştüğü duruma bakın.
Hiçbir Beşiktaşlı "Biz Avrupa'da yolumuza devam ediyoruz" lafına sığınmasın.
Çünkü Beşiktaş gruptan Sofya ve Rapid Wien'i geçerek çıktı. Her ikisi de Türkiye'de ancak Bank Asya 1.Lig'de oynayabilirler!
Dün geceye bakıyoruz. Son 20 dakikaya kadar Beşiktaş'ın yaptığı hiçbir şey yok.
Tamam son 20 dakika çok önemli bir baskı kurdular, önemli pozisyonlar da buldular. Ama Beşiktaş'ın sezon başından beri komik gol yeme hastalığı devam ediyor. Üstelik dün geceki maç iç saha maçıydı.
Beşiktaş'ın iç sahada ve mütevazı takımlara karşı kaybettiği puanlar sağlıklı istatistiklerin çok dışında.
Takım tam bir takım olmamış. Bu kadar çok yabancının olması, kaliteleri ne kadar yüksek olursa olsun, takımda uyumu getirmiyor. Ve Beşiktaş maalesef hala transfer peşinde.
BUNUN ADI DİSİPLİNSİZLİK!
Devre arası belki de Beşiktaş'ın imdadına yetişti. Beşiktaş'ın gol atmakta ve pozisyon bulmakta fazla bir problemi yok. Ama özellikle hücumdayken kaptırdıkları toplarda takım olarak ne yapacaklarını bilemiyorlar.
Yedikleri goller, umumiyetle bu şekilde geliyor.
Ferrari ısınırken sakatlanıyor. Guti cezalı, Quaresma bir var, bir yok. Bunun adı tam bir disiplinsizliktir. Bu futbolcuların nasıl hayatlar yaşadıkları araştırılmalıdır.
Sonuç olarak Demirören ve ekibini çok ama çok zor günler bekliyor. Haftalar önce söyledik, Schuster'le, Frank Rijkaard'la G.Saray'ın yaşadıklarını yaşayacaksınız diye. Ama dinleyen olmadı. Hakem Halis Özkahya, son derece objektif birkaç ufak hata dışında da son derece başarılı bir maç yönetti. Zaten seyircisiz maçlarda hakemler hep başarılı oluyor.