Fenerbahçe'de çok eksik vardı. Kabul edilebilir ki, Güiza, Alex, Lugano ve hatta sonradan oyuna giren Andre Santos'un eksikliği Fenerbahçe için önemli bir dezavantajdı. Ama kabul edilmeyen bir şey var. İlk devre çok iyi oynuyorsunuz, golü de buluyorsunuz ama son 5-6 dakikada maçı veriyorsunuz.
Oyuna baktığımızda Fenerbahçe ilk yarıda çok iyi oynadı. İyi hücum etti, çok adamla saldırmadı, Gaziantepspor ataklarında da iyi kapandı. Özellikle Emre ve Cristian defanslarına çok iyi yardım ettiler.
Ayrıca aynı Emre takımın hücum organizasyonunda da başrol oynadı. Topuz yine ilk yarıda beklenenin üzerindeydi. Dikine oynadığında Kayserispor'daki günlerini hatırlatıyor.
İlk yarı sonunda kime sorarsanız sorun ortak görüş, Fenerbahçe'nin ikinci devrede başka goller de bulup maçı kazanacağı yönündeydi.
Ama ikinci yarı başladığında her geçen dakika gösterdi ki, Gaziantepspor kanatlardan geldiğinde çok etkili oluyordu. Önce Olcan'ın kafasıyla direkten dönen top, sonra da sürekli Fenerbahçe'nin kanatlarının aksaması kötü dakikaların habercisi oldu.

BU YENİLGİ UNUTULMAZ
Özellikle ikinci yarı Gökhan Gönül'ün kanadı çok aksadı. Burada temel sorun Kazım ve Vederson'un defanslarına yeterince yardım edememesi. Semih ise ilk golde vuruş avantajını çok iyi gösterdi. Ama aynı Semih'in çok iyi bilmesi gerekir ki, rakip defansa pres yapmak, takımın savunmasının ilk aşamasıdır.
Fenerbahçe'nin yediği ilk gole bakın, çok net bir yerleşim hatası. Zira, ceza alanı içinde markajsız bir Gaziantepli'nin golü atması Fenerbahçe'ye yakışmıyor. Herhalde Fenerbahçe böyle bir mağlubiyeti uzun yıllar yaşamayacaktır. Çünkü 5-6 dakika içinde maçı kaybetmek kolay kolay unutulmaz. Sonuçta Fenerbahçe de puan kaybetti ve lige heyecan yeniden geldi. Hakem Bülent Yıldırım için karşılaşmanın adı zor ama kendisi kolay oldu. Yıldırım da pek fazla hata yapmadan başarılı bir maç yönetti.