Aziz Yıldırım sahalara dönüşünü müjdelerken ağzından çıkmadı ama "Samandıra'ya döneceğim" cümlesinin söylediği kaydediliyor.
Yani; o meşhur kurumsallık da rafa kalkıyor bu gelişme ile. Biz zaten olmadığını savunuyorduk ama başkan bunu vücuda getirirse, kendini de inkar etmiş olur.
Kötü futbol için "düzelteceğiz" diyor başkan... Nasıl düzeltecek? Aylardır seyirci pozisyonunda takımın yokuş aşağı gidişine seyirci kaldı. Şimdi çıkıp hakemlerin formsuzluğunu ortaya koyarak camiasının tepkisini göğüslemeye çalışıyor.
Kendisi çıkıp oynamayacağına göre, yine "teknik direktörlük yapan" Başkan görevine geri mi dönecek?
10. haftaya kadar silindir gibi giderken, aynı hakemlerle maçları oynuyordu.
Ama takımının bir ruhu, arzusu vardı, hakemi de yenmeyi başarıyorlardı.
Bu dönemde getirdiğimiz eleştirileri, "galibiyet her şeydir" diyerek kenara ittiler.
Antalyaspor maçı sonrasında Aykut Kocaman bunu vurgularken, daha iyi olma adına Daum'a ne baskısı yapıldı?
Bırakın baskıyı, bunu dillendiren bizlere forumlardaki tetikçiler demediklerini bırakmadılar.
Oyuncularının sözleşmelerine teslim olmuş bir teknik direktörün, kadroya rekabet duygusunu nasıl aşılayacağını sanıyorlardı.
İki hafta önce Ersun Yanal, "Bu takımda forma performansa göre verilmiyor" diye neden konuştu?
Herkes olan bitenin farkında, çalkantıların büyük dalgalara dönüştüğünü görüyor ve uyarıyor, Fenerbahçe Başkanı üst üste üçüncü mağlubiyetten sonra ortaya çıkıp, tüm faturayı hakemlere kesiyor.
Başkan "Camianın hakkını nasıl savunduğumu görecekler" derken şaka yapmıyor. Bunu çok iyi yapacaktır. Ama "savaşan" oyuncu seyretmeye hakkı olanlar için ne yapacak?
Takımdaki "oynak çivileri" söküp atmaya cesaret edebilecek mi, hep birlikte göreceğiz.