Profesyonel Disiplin Ceza Kurulu geçmiş uygulamalarını bir kenara koyarak Fenerbahçe'ye iki maç seyircisiz oynama cezası verdi. Bunun üzerine Galatasaray yönetici Haldun Üstünel cezayı az bulduklarını açıkladı. Derbinin üstünden beş gün geçti. Her tarafı kameralarla çevrili tribünlerden, sahaya eline geçeni atanlar, yardımcı hakemin başının kimin yardığı da tespit edilemedi. Kendisine aleyhte tezahürat yapanı, gizli gizli sigara yakanı anında bulanlar, isteseler "matrix"i çevirecek sayıda açıya sahip görüntüleme sistemi olmasına rağmen, suçluyu tespit edemediler.
Fenerbahçe'nin taraftar sitesi antu. com, Keita'ya atılan su bardağının Galatasaray tribünlerinden olduğunu görüntülerle ispatladı. Biz o ağlardan su bardağının çıkıp, çıkamayacağını fotoğraflamak için stada girmek istediğimizde, ne statdan sorumlu yönetici, ne basın ilişkilerinden sorumlu kişi kendisinde bu yetkiyi gördü. "Başkana danışalım" dediler, o günden beri ses de yok. 2007'de Ali Sami Yen'de yaşananlar ile Pazar günkü olayları aynı kefeye koymak, samimiyetten ne kadar uzaksa, Fenerbahçe tarafı adına, olayların kahramanlarını korumaya çalışmak da aynı şey.
Diyarbakır'da yaşanan olaylara biri seyircisiz iki maç ceza veren Kurul, Saracoğlu'nda olanları daha ağır buluyor. Hangi samimiyet, hangi adalet duygusuyla... Birileri, birkaç maç ceza alıyor ama samimiyet ömür boyu yemiş durumda. Sadece kendini düşünen, büyük kulüplerin, küçük yönetenleriyle, bu kayıkçı kavgasını çok göreceğiz.