Sağlık haberleri, SABAH okurlarının en yoğun dikkatle izlediği alan. Bu, sağlık konusunun her birey ve ailenin özel hayatının belkemiği olması ile bağlantılı kuşkusuz. Sağlık editörü Esra Tüzün'ün imzasını taşıyan Kalp Ameliyatında Yeni Rekor 160 Kilo başlıklı haber de pek çok okurun dikkatini çekecek türdendi. Çünkü 180 kiloluk bir hastanın, 20 kilo vererek ameliyat masasına yatması ve altı gün yoğun bakım ardından sağlıklı bir hayata doğru adım atmasıyla ilgiliydi. Haberi ilginç kılan, bu kadar şişman hastalara kalp ameliyatlarının yüksek riskli olması, haberde bahse edildiği gibi bir 'ölüm-kalım' mücadelesine dönüşmesiydi.
Şimdi
haberin bu kısmına göz atalım: Bütün dünyada "Şişman hastalara kalp ameliyatı yapmak doğru mu" tartışmaları sürüp giderken hatta İngiltere'de bu konuda yasaklar getirilirken, Türkiye'de ölümcül obez bir hastaya kalp ameliyatı yapıldı. Vücut kitle indeksi 65'in üzerinde yani ölümcül düzeyde obez olan Hakan Şendil'in kiloları hem hastalığın teşhisini hem de ameliyatı çok zorlaştırdı. 180 kiloluk Hakan Şendil henüz 36 yaşındaydı. Nefes almakta zorlanıyordu öksürük nöbetlerine giriyor sonra da kan tükürüyordu. Sigara içtiği için gittiği hastanelerde akciğer hastalığı üzerine yoğunlaştı doktorlar. Ancak kesin bir teşhis konulamadı. Pek çok hastanenin ardından İstanbul- Kartal Koşuyolu Kalp Hastalıkları Hastanesi'ne geldi. Burada yapılan incelemelerde sorunun aslında akciğerden değil kalp kapakçığından kaynaklandığı belirlendi. Ameliyat edilmesi gerekiyordu. Ameliyatı yapabilmek adına Hakan Sendil, diyetisyen desteğiyle 160 kiloya kadar düştü. Kalp kapakçığı ameliyatları artık kapalı teknikle de yapılabiliyordu ancak hastanın kiloları nedeniyle doktorlar böyle bir risk alamadı. Ameliyat bir süre önce Prof. Dr. Mete Alp başkanlığındaki ekip tarafından başarıyla gerçekleştirildi ve hastaya mekânik kalp kapakçığı takıldı. Ancak en fazla iki gün yoğun bakımda kalan hastaların aksine Hakan Şendil, akciğer ve böbrek üstü bezleri çok zorlandığı için 6 gün yoğun bakımda tutuldu. Artık sağlıklı ve sıradaki amacı kilolarından kurtulmak...'
Haberin yayınlanmasının ertesi günü, bir hasta yakını, Seyhan Şahin, Temsilci'yi aradı.
Hayli öfkeliydi. Biraz yatışınca, özetle şu şikayette bulundu: "Bu haber tam olarak gerçeği yansıtmıyor. Benim ablam 140 kiloydu ve maalesef aynı doktorun yaptığı bir ameliyatta kendisini kaybettik. Bizi acılara boğan bu olayı asla unutamıyoruz. Haberde bundan hiç bahsedilmemesi biz yakınları ve dostlarını çok üzmüştür."
Konuyu Esra Tüzün'e aktardığımda eleştirileri doğruladı: "Ailenin pek çok ferdi beni de gazetede yayınlanan haberden sonra aradı. Doktorun literatüre taşınan ameliyatını haber yaptığım için ateş püskürdüler. Çünkü aynı doktor onların hastasını ameliyat etmiş ve hasta kurtulamamıştı.
O doktoru suçlayıcı haber yapmamı istediler, hatta çok ısrar ettiler. Çünkü onlar suçlu olduğuna çoktan karar vermişlerdi. Hasta haklarını her zaman savunurum ancak bence bu hakkı gazete sayfalarında değil yasal yollarla aramak gerekli. Biz gazeteciler savcılığa ya da polisliğe soyunamayız. Burada hak arama yolu Sağlık Bakanlığı ve Cumhuriyet Savcılığı'dır. Onların incelemesinde şüpheli bir durum çıkarsa ancak haber yapabiliriz. Kendilerine de söylemeye çalıştım ama dinlemediler."