Zaman zaman aynı temel konuya geri dönüyoruz: Haberlerin içini farklı açılardan ayrıntılarla iyi doldurmak, iyi kurgulayıp yazmak kadar, kaynaklarını okurlarda şüphe ve bulanıklığa meydan vermeden açıkça, gerekirse tekrar tekrar atıfta bulunarak aktarmak da önem taşıyor.
Bu açıdan, hafta içindeki haberlerden ikisi dikkat çekici. Bunlarda kaynak tamamen eksik değil; sadece (önemli bir vurgu olarak) yeterince 'görünür', açık değil.
Bunlardan biri 20 Haziran günü manşetten Cizre Yolundaki Bombanın Sırrı ifadesiyle sunulan, Başbakan Erdoğan'ın Şırnak mitingi öncesinde suikast veya saldırı girişimi iddialarıyla ilgili haber.
Baş sayfa spotta gazetenin yola yerleştirilen uzaktan kumandalı bomba ile ilgili 'çok önemli bir ayrıntıya ulaştığı' belirtiliyor, ardından 'uzmanlar'ın yorumu tırnak içinde yer alıyor.
Önemli bulgulara nereden ulaşıldığını anlamak için iç sayfadaki haberde hayli çaba sarfetmek gerekiyor. Çünkü gelişmeler birinci elden anlatılıyor, ta ki bir noktada Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Laboratuarı adı geçene kadar. Buradan çıkarıyoruz ki kaynak olsa olsa Jandarma istihbarat birimleridir.
Bunu (eğer öyleyse) habere bir veya birkaç kez eklemenin sakıncası yok, inandırıcılık açısından önemi var.
Diğeri, 21 Haziran tarihli gazetede baş sayfadan anonslanan Kuşkulu İmha Operasyonu başlıklı haber. İçeriğine bakılırsa gelişme çok çarpıcı: Jandarma İstihbarat Başkanı, bir ay kadar once İzmir'e gidip bir traktör kasası gizli belgeyi imha ettirmiş.
İç sayfada 'ileri sürüldü' ifadesi ekseninde imha emrinin sözlü verildiği aktarıldıktan hemen sonra temkinli dil terkediliyor ve '(25 Mayıs tarihinde) sabah saat 06'ya kadar yaklaşık bir traktör kasası evrakı imha ettirmesi anlamlı bulundu' deniyor.
Neden kamyonet veya kamyon değil de traktör kasası? Kim söylüyor bunu?
'Anlamlı bulan' kim?
İddiaları (veya ihbarı) Jandarma Komutanlığı'nın incelemeye aldığı ise somut bir ayrıntı olarak haberde var. Bu da bizi yine kaynak konusunda tahminlere yönlendiriyor, ama o kadar.
Bu haberdeki dili güvenilirlik açısından sorgularken, kaynak belirtme eksikliğinin yarattığı sorunların altını çizelim.
Habere giren her okur, o okumadan 'aldığım bilgilere güvendim, zihnim de berraklaştı' hissiyle çıkmalıdır.