SORUYORLAR:
"Tartışmada muhatabınızdan son derece orantısız bir cevap aldınız. Bu haksızlık değil mi?"
Cevabım şöyle oluyor:
"Demagoji, polemiğe şırınga edilen sahte patentli bir hormondur. Süslemeye yarar, ilk bakışta güçlü gösterir, ama sırları çabuk dökülür. Yalan, amip gibi kısa ömürlüdür. Adil ve öğretici tartışma, okuduğunu doğru anlamakla başlar, dürüst bir 'vicdan terazisi' de ister. Son gelinen nokta şunu göstermiştir: Okuduğunu anlamayışa, bir de "vicdan" ve "izan" bozukluğu eklenmiştir. Hal böyle olunca, gücünü demagojiden alan "görüş"e cevap vermeye çalışmak, yer ayırmak, bu köşenin sahibi okura haksızlıktır, eziyettir, zaman kaybıdır. Demagog, ölçü tanımaz. Bir yalanı inatla elli kere söyleyince doğruya dönüşeceğini zanneder. Dolayısıyla, bundan böyle sadece "anlama" ve "vicdan" kriterlerine uyduğu izlenimi verdiği ölçüde, eleştirileri makul ise ve rasyonel anlam taşıyorsa, özeleştiri emareleri gösteriyorsa, bu köşeye girme hakkını elde eder. Aksi halde başka yerlerde, isterse (ki isteyeceği anlaşılıyor) tek taraflı demagojik yergilerde serbesttir. Nokta böylece konmuştur."