12 ŞUBAT tarihli gazetede bir ölüm haberi vardı. 'Gaz' Dediler Kalpten Öldü' başlıklı haberde CHP İstanbul Beykoz İlçe Başkanı Mahmut Yavuz'un, "ihmaller zincirinin ardından hayatını kaybettiği" öne sürülmekteydi.
Buna göre Yavuz, 2 Şubat'ta Paşabahçe Hastanesi'ne başvurdu, 'gaz problemi' gerekçesiyle taburcu edildi. Aynı gün Siyami Ersek Hastanesi'ne kaldırıldı. Kalp krizi teşhisi konan Yavuz acil gözlem odasında bekletildi, sonra normal servise alındı, ancak aynı günün akşamı öldü.
"İhmaller zinciri" ifadesi sebebiyle olacak, Siyami Ersek Hastanesi'nden bir açıklama aldım. Kısaltarak aktarıyorum:
"Hasta Mahmut Yavuz 02.02.2008'de, saat 14.00'te hastanemiz acil servisine başvurmuştur. Bir hafta önce şiddetli göğüs ve epigastrik ağrısı, son iki gündür de epigastrik sıkıntıları olduğunu bildirmiştir. Yapılan EKG ve kan tetkikleri sonrasında hastanın bir hafta önce kalp krizi (MI) geçirdiği sonucuna varılmış ve hasta bu durumuyla ilgili bilgilendirilmiştir. Hasta, hastanemize başvurana kadar kalp krizi geçirmiş olduğunu bilmediğini ifade etmiştir. Hastanın acil hekimimiz tarafından kalp krizi geçirmiş olduğu konusunda ikna edilmesi gerekmiş, acil gözlemde ve koroner yoğun bakım ünitelerinde yer olmamasına rağmen, hasta sedye üzerinde acil gözleme alınarak yatışı gerçekleştirilmiştir. Hastaya subakut enfarktüs olması ve o anda göğüs ağrısı olmaması sebebiyle acil girişim (PTCA) endikasyonu konulmamıştır. Hastanın takibi sırasında herhangi bir kardiyak şikâyeti olmayıp, tedavi için serviste takip edilmesi sebebiyle hastamız 19.00'da kardiyoloji servis katına, izlenmek üzere nakledilerek yatırılmış ve gerekli tedavisi kata bakan doktor tarafından düzenlenmiştir. Serviste yatan hastanın bir süre sonra aniden fenalaşması üzerine katta görevli hekim tarafından ilk müdahalesi yapılarak hemen yoğun bakıma nakli yapılmıştır. Koroner yoğun bakım ünitesinde yapılan yaklaşık bir saatlik tüm tıbbi müdahaleye rağmen hasta kurtarılamamıştır. Hastamızda kalp krizi sonucu gelişebilecek mekanik komplikasyonlara bağlı olan elektromekanik dissosiyasyon (ani kalp durması) geliştiği düşünülmüştür. Bu gelişen tablonun tıbbi olarak görülmesi her zaman mümkün olup, tedavisi hastane şartlarında dahi her zaman mümkün olmamaktadır. Hastaya tıbbi yönden yapılması gereken tedavi tam olarak uygulanmıştır."