GAZETE, her gün soluk ala ala yaşayan bir organizma. Neyle soluk alır? Günlük haber değerlendirmeleriyle, yorum perspektifleriyle. Ayrıca, mesleki icraatın önüne arkasına, sağına soluna bakışla. Yani "biz her gün koşuşturuyoruz, ama nereden geldik ve nereye gidiyoruz, nereye gitmeliyiz?" sorusunu sorarak.
Sabah Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, yılı kapatırken, gazetede bölüm bölüm bir "iç muhasebe" başlattı.
Amaç, 2007'ye girilirken, okurlar için ne daha iyi, daha doğru, daha etkili yapılabilir sorularının cevaplarını aramak ve ortaya koymak.
Masa üzerine yatırılan ilk iki bölüm, Ekonomi ve Spor sayfalarıydı.
Sabah'ın farklı birimlerinden geniş kapsamlı bir katılımla gerçekleştirilen bu toplantılar, farklı fikirlerin seslendirildiği, eleştiri ve önerilerin üzerinde uçuştuğu birer açık platforma dönüştü.
Sorular soruldu:
Ne kadar başarılıyız?
Rakipler ile arada fark var mı, varsa faklar nedir?
Nasıl daha iyi olunabilir?
Nasıl fark yaratılabilir?
Yapılanlar ne kadar iz bırakıyor?
Okurlar ne bekliyor?
Gibi...
Her iki bölüm temsilcileri de "sesli düşünme"den gayet memnun.
Çünkü, yılda aslında en az iki kez yapılması gereken bu tür toplantılar, gündelik rutin içinde "ormanda kaybolan" bizlere birkaç adım geri çekilip "büyük resmi" görme ve gerekli "rötuşları" yapma imkânı sunuyor.
Hedef, yenilik ve değişim.
Hedef, 2007'de okura, beklentileriyle örtüşen, daha kaliteli, daha az hatalı ve Sabah farkını çok daha net gösteren bir gazete sunabilmek.
Şimdi sırada Sabah'ın Magazin bölümü ve Günaydın eki var.
O toplantıyı da Bayram tatilinin ardından gerçekleştireceğiz.
Siz okurlardan ricam, bana telefon, faks veya e-posta yoluyla magazin haberleri ve Günaydın eki konusundaki görüşlerinizi, eleştirilerinizi, beğendiğiniz yönleri, beklentilerinizi anlatmanız.
Yaptığımız tüm değerlendirmelerde okurların perspektifi büyük önem taşıyor.