Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKUR TEMSİLCİSİ OKUR TEMSİLCİSİ - YAVUZ BAYDAR

Kişi yanlış olunca...

HÜRRİYET yazarı Mehmet Y. Yılmaz'ın aynı yazıda şu satırlarını okuyunca acı acı güldüm:
"Gazetelerin kendilerine yollanan açıklamaları yayımlamak konusunda isteksiz davrandıkları bir dönem yaşadığımız sır değil. Zaman içinde basın meslek kurallarını benimseyen gazeteci ve yönetici sayısı arttıkça bu kötü alışkanlık da terk ediliyor. Ama şöyle bir kötü hastalık basınımızın önemli bölümünde sürüyor: Haber kaynağının "gerçek değil" dediği iddialar, ısrarla sanki doğruymuş gibi yazılıyor. Bir tanesi dün Aydın Doğan'ın da başına geldi..." Söz konusu "mağdur" sırf güçlü bir medya patronu olduğu için kaleme alınmış görünen bu satırlar (sıradan vatandaş için olacak değil ya!), "cevap ve düzeltme hakkı"na saygının önemini vurguluyordu, Yılmaz.
Ne kadar "bilgece" tespitler, değil mi?
Sabah Okur Temsilcisi, bunları okuyunca, ister istemez, Milliyet'te ombudsmanlıktan zorla uzaklaştırılmasına neden olan gelişmeler zincirini hatırlayıverdi.
Size de hatırlatmanın yeridir.

Milliyet'te neler olmuştu?
2004 yazında, "söylenti" boyutunda birtakım "bilgiler" içeren bir haberde, Milliyet ABD başkenti Washington'da "gizli" bir toplantıya bazı kişilerin katıldığını öne sürmüş, bu kişilerden gelen yalanlamaları köşesinde yayımlamakta ısrarcı olduğu için bu ombudsman bir süre sonra kendini "kapı dışında" bulmuştu.
Evet, "cevap hakkına saygı" konusunda bu hadiseler yaşanırken, Mehmet Y. Yılmaz Milliyet genel yayın yönetmeniydi! Ben, "Haberde adı geçen birkaç kişi düzeltme talebiyle yalanlama gönderdi, bunlara yer vermeniz gerekmez mi" diye sorduğumda, bilgiç bir edayla, "Yalanlasınlar, haber yanlış anlamına gelmez ki, tabii yalanlayacaklar, bize ne" diyerek hiçbirinin düzeltmesini basmamıştı. Haberi yazan Ankara Temsilcisi'ni de o yönde uyarmamıştı. Bizzat görüştüğüm Aydın Doğan'a da sözümü dinletememiştim. Bu yüzden kriz çıktı. Düzeltmelere sonradan yer veren ombudsman, Yılmaz'ın tavrı yüzünden işinden de edildi. Veda yazısı bile gazetede basılmadı.
Yılmaz, şimdi de gazetecilik, dürüstlük dersi veriyor! Mesele aslında şudur: Gerçekler, yanlışlıkları merdiven yapanların elinde oyuncak olmaktan çıkarılmalıdır.
Son nokta: Umarım Aydın Doğan da "cevap hakkı"nın herkes için ne kadar önemli olduğunu iyice anlamıştır. O günlerdeki o son tartışmamızda aksi yönde izlenim edinmiştim, üzülerek.
Aydın Bey, "ihlal" durumunda Sabah Okur Temsilcisi'ne her zaman "düzeltme" istemiyle başvurabilir.
Haberlerde saklı olan hakları, şayet göz ardı edilmişse, burada mutlaka teslim edilecektir.
Şimdi olduğu gibi...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA