Gazetede 10 Mart tarihli Danıştay'a Gizli By-Pass manşetli haberin bir bölümüne bazı tepkiler aldım.
Haber, Milli Eğitim Bakanlığı'nın imam hatip lisesi öğrencilerine üniversite kapısını kapatan kararını "bypass ettiğini", Danıştay'dan beklenen karar çıkıncaya kadar açıköğretim lisesine kayıt yaptıran öğrencilerin başvurusunu "gizli" bir talimatla geçerli saydığını anlatmaktaydı.
'Yazdığınız gibi değil..'
Haberin iç sayfada İrticacı Öğrenciye Af arabaşlığı altında sunulan son bölümünde de, 28 Şubat döneminde "irticai faaliyetlere katıldıkları" gerekçesiyle YÖK tarafından geri çağrılan akademik personelin üniversitelere dönüşüne olanak sağlayan tasarının ikinci kez TBMM'ye geldiğinden söz ediliyordu.
Eleştiriler "bu bölümdeki iddialar doğru değil" şeklinde.
Orhan Şahin şunu yazmış: "Bu kanun tasarısı sizin söylediğinizin aksine şeriattçı ya da bölücü öğrencilere af getirmiyor. Bu tasarı sadece tefeci faizi altında inanılmaz bir şekilde sıkıştırılmış ışındaki akademisyenlere borçlarını adil bir şekilde ödeme olanağı istiyor. Ayrıca bu tasarı ile yurtdışında bulunan yüzlerce genç beyne Türkiye'ye dönme imkânı tanıyor. Bu insanlar sizin ima ettiğinizin aksine ülkesini seven demokrat kişiler. Eğer gerçekten irticacı kişiler varsa, ki habere göre bunlar zaten Türkiye'ye daha önce çağrılmış, bu kişilerin 657 sayılı yasaya göre devlet memurluğu genel hükümlerini taşımadıkları için üniversitelere atanmaları söz konusu olamaz."
'Sadece 90 kişi'
Levent Yanık: "3 bin 680 kişinin bugüne kadar yurtdışına yüksek lisans eğitimi için gönderildiğini, bunlardan 90'ının irticacı ve bölücü faaliyette bulundukları gerekçesiyle 28 Şubat sürecinde geri çağrıldığını yetkili kişilerin demeçlerinden okuyoruz. Binlerce genç akademisyenin mağduriyeti ortadayken sadece 90 kişi dikkate alınarak herkesi aynı kefeye koyan olumsuz haber yapmak Sabah'a yakışmadı."
'Onlarla ilgimiz yok'
Semih Yıldırım: "Sizin yanlış aksettirdiğiniz gibi, bizim 1995'te irtica/bölücülük gibi nedenlerle geri çağrılan kişilerle hiç ilgimiz yok. O kişiler zaten 10 yıl önce çağrıldıklarında ya geri dönüp üniversitelerinde göreve başladı ya da borçlarını ödeyip bitirdi. Biz kesinlikle borcumuza af istemiyoruz. Bizim istediğimiz ya bize geri dönülüp mecburi hizmetimizi yerine getirme imkânı tanınması ya da borçlarımıza uygulanan ceza ve yüksek faiz gibi saçma sapan uygulamaların kaldırılıp yerine makul bir ödeme planının çıkarılması..." Haberin bu bölümünde tasarı hakkında yeterli bilgi yok. Sunum, sanki tasarı sadece belli görüşte bir kesim insan için yapılmış izlenimini veriyor.
Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Doğan Satmış, tasarının haber ardından geri çekildiğini hatırlatıyor, ama ara başlıkta "maksadın aşıldığını" da kabul ediyor.
Bence de öyle: Gelişmenin arabaşlığa yansıyan yanı -kuşkular varsa- yorum köşelerinde değerlendirilmeli.
