Fatih Sevinç'in bir manşete "abartma" itirazı var. Şöyle yazmış: "18.02.2006 tarihli Sabah gazetesi 'Üvey Anneye Mal Kurşunu' manşeti ile çıkmış, manşetin altı, 'Bursa'yı Sarsan Olay' şeklinde devam etmektedir. Ben öncelikle manşete konu olayın, aşırı abartıldığını, Türkiye'nin en büyük gazetelerinden birinde manşet olacak hiçbir özellik taşımadığını düşünmekteyim. Şöyle ki: Manşete konu olay, yazının içeriğinden anlaşıldığı gibi 23 yaşındaki bir gencin eski üvey annesini tabanca ile öldürmeye teşebbüs etmesinden ibarettir.
Haberde dikkati çekecek, kamuoyunda heyecan yaratacak hiçbir özellik bulunmamaktadır. Her gün Türkiye'de buna benzer yüzlerce olay meydana gelmektedir. Ayrıca Bursa'da yaşayan biri olarak, manşete konu olayın Bursa'yı sarsmasının söz konusu olmadığını söylemeliyim. İki milyon nüfuslu Bursa'nın sıradan bir vaka sebebiyle sarsılması mümkün olmadığı gibi, olayın tarafları da Bursa halkınca tanınan, bilinen insanlar değildir."
Manşet tercihi
Sevinç'in eleştirisiyle ilgili bir lehte, bir de aleyhte görüşüm var.
Okurlar manşetleri elbette çeşitli açılardan sorgulayabilir. Bu haberde önem taşıyan husus, Bursaspor yöneticilerinden birinin oğlunun cinayet teşebbüsüne adının karışması. Bu açıdan, editörlerin tercihi pekala savunulabilir. Spotta yer alan "Bursa'yı Sarsan Olay" nitelemesi ise, okurun da işaret ettiği gibi abartılı.
Çünkü "sarsma"nın Richter gibi ölçütü yok.
Bursa'da konuşulan olay
Oysa, mesela karikatür krizi esnasında bir "sarsma" söz konusuydu, bunu sokaklara dökülüp sağı solu kırıp döken insanlardan anlıyorduk. "Bursa'da günün konusu" olabilir, az zorlamayla.. Nitelemelerde aşırı dile yönelmenin pek bir yararı olmadığını tecrübeyle biliyoruz.