Son zamanlarda gazetelere çok miktarda intihar haberi görülüyor. Bunların çoğu kredi kartı borçlarına, geçim sıkıntısına bağlanmakta.
Okurumuz Türkan Derinli, "Bu haberlerin intihar eğilimli insanları etkilediğini" düşünüyor. "Abartıyorsunuz, sanki yanındaymışsınız gibi nasıl intihar ettiklerini yazarak hata ediyorsunuz, insanlar zaten diken üstünde" diyor.
Sorumluluk gereği
Haksız sayılmaz.
Nedenleri ne kadar sosyal sorunlarla iç içe olursa olsun, intihar ve intihar girişimi haberlerinde özel bir titizlik, hassasiyet, sorumluluk şart.
Çünkü tüm dünya tecrübesi ve kapsamlı araştırmalar gösteriyor ki, intihar haberlerinin özendirici ve bulaşıcı bir etkisi var.
Ne yapmalı?..
Öncelikle, intihar yöntemlerinin anlatılmaması gerekiyor. Meslektaşlar "olur mu?" dese de, öyle.
Eğer arkasında sosyal bir olgu varsa, insanların nasıl intihar ettikleri değil, intiharın nedenleri ve sosyal önlemler önem taşımakta.
Ayrıca, intihar mesajları aktarılırken de, özendirici, intihara teşvik edici nitelikte duygu sömürüsü taşıyan ayrıntılardan uzak durulmalı.
Haberlerde nedenlerin üzerine gidilmesi kadar, psikolog gibi mesleklerde uzmanların sağduyulu görüşlerine de "denge" bakımından yer verilmeli.
Gazetenin 20 Şubat tarihli Meclis'te Tek Kurşunla İntihar ve Kart Borcu Çıldırttı haberleri; 22 Şubat tarihli Polis Memurunun Kredi Borcu İntiharı haberi; özellikle de 23 Şubat tarihli Kredi Borcu Polis Ailesini Yok Etti haberi, az önce andığım kriterler açısından sorunlu örnekler.. .
Olumlu örnek ise, "nedensellik" konusuna doğru bir başlıkla eğilen, 21 Şubat tarihli İntihar Çözüm Olmadı, Kalanlar Daha Perişan haberi.
Hepimiz kendimize "nasıl yapsak da özendirici olmasak" diye sormalı ve ders çıkarmalıyız.