HER habere itibar edilir mi? Hayır.
İşte bu nedenle, Washington Times'da yer alan, "Türkiye'de askerler Erdoğan Hükümeti'ne muhtıra verdi" yönündeki bir haber, 29 Kasım tarihli Sabah'ta bir kenarda yer aldı.
Bizim basında "yabancı gazete bizle ilgili ne yazarsa haberdir, aman alalım" gibi bir mesleki arıza var.
Bu yüzden, herhangi bir gazetede, niteliği belirsiz bir yazar tarafından yazılmış bir makale, hiç hak etmediği çapta bir kıyamet kopartabiliyor.
Neyse ki, Ergun Babahan mesleğe yakışır o şüphe merceğini hiç yanından ayırmıyor.
Washington Times haberi yazı işleri gündemine geldiğinde, kısa bir sorgulama ardından "buna itibar etmiyoruz, vereceksek mutlaka hükümetin görüşünü alalım" dedi.
Haber de böyle verildi.
Neydi sebep? Çünkü haber Ankara veya İstanbul değil, Lefkoşa (Güney Kıbrıs) mahreçliydi. "Muhtıra" iddiası muğlak ifadelerle, kimliği belirsiz kaynaklara dayalı olarak, söylenti şeklinde veriliyordu.
Bu da yeterliydi.
(Sonradan, başka gazetelerde, Washington Times muhabirinin bazı özel nedenlerle Türkiye'ye husumet beslediği öne sürüldü.) Yalana, kışkırtmaya, alet olmaya dur demek aslında çok kolay. İstersek.