İki gün önce "Pezevenk" kelimesinin etimolojisi ve kullanılış biçimleri üzerinde çeşitlemeler yapmıştım.
Ayrıca dilimize yerleşmiş bazı yabancı kökenli kelimelerin farklı anlamları ifade etmek için kullanıldıklarına değinmiştim.
Örneğin bizim "Ukala"mız Arapçada "Akıllılar" anlamına gelmez mi?
Bunun gibi Türkçedeki "Fıskiye" çevreye serinlik ve hoş görüntü veren bir aygıttır.
Oysa Arapçada "Fısk" zararlı olan bir çıkıştır. Şeriat dilinde kavram olarak fısk, Allah'a itaat etmemek ve O'nun emirlerine isyan etmektir.
Sayın okurum Osman Tekir "pezevenk"in kullanılışına katkıda bulunmak amacıyla İzmir'den mesaj göndermiş.
Aynen aktarıyorum:
1900'lü yılların başında adamın biri diğerine "pezevenk" demiş. Bunun üzerine kendisine hakaret edilen kişi İzmir'in önde gelen avukatlarından Ruhi Baba'ya vekalet vermiş ve hakaret eden kişiye dava açmış.
Davalının avukatı duruşmada "pezevenk"in övücü anlamda kullanılabileceğini ileri sürmüş. Ayrıca küfür olarak kabul edilen çeşitli başka kelimelerin de övgü anlamında kullanılabileceğine ilişkin örnek vermek için şöyle demiş:
- Bazen bir adamı övmek için "ne güzel becerdi eşşoğlu eşek" veya "şarkıyı ne güzel okudu kâfir" demez misiniz?
Bu savunma üzerine hâkim davacının avukatı Ruhi Baba'ya sormuş:
- Ne diyorsunuz bu savunmaya karşı?
Ruhi Baba gülmüş,
- Ne diyeyim hâkim bey, çok iyi bir savunma yaptı bu pezevenk, demiş.