BESTELERİNİ DE, yorumunu da çok beğendiğim sanatçı Selami Sahin'in eşine karşı şiddet kullandığı iddialarına hem şaşırdım, hem üzüldüm. Sözü de bestesi de Selami Şahin'in olan "Sen Mevsimler Gibisin", 1970'lerde Salim Dündar'dan ilk dinlediğimden beri hep mırıldandığım şarkılardan biri:
"Sen gidince ruhumu bir alev sardı/ Ağlayan gözlerimde hatıran kaldı/ Bir zamanlar seninle mesut yaşardık/ Şimdi o mutlu günler mazide kaldı/ Yalancı dünya gibi yalancısın sevgilim/ Sen mevsimler gibisin değişirsin sevgilim/ Uzanan ellerimi bomboş bıraktın/ Gözlerimde yaş olup sel gibi aktın/ Son ümidim sendin sana inandım/ Ummadığım bir anda beni bıraktın/ Yalancı dünya gibi yalancısın sevgilim/ Sen mevsimler gibisin değişirsin sevgilim"
"Selami Şahin konusunda ne demeliyim" diye düşünürken, baktım ki Nazlı Ilıcak benden önce davranıp, Bugün'de şunları yazmış:
- Selami Şahin'in tam da Kadınlar Günü'nde kadınlarda yarattığı hayal kırıklığına bakın! Sahte miydi o romantizmi ve duygusallığı? "Özledim teninin kokusunu özledim / Özledim sımsıcak nefesini özledim..."
Anlaşılıyor ki sorun daha ziyade alkolden kaynaklanıyor. Yoksa, "Seninle başım dertte, ne yapsam bilmiyorum / Canımdan bir parçasın, söküp atamıyorum" diyen o kişi, bir kadın düşmanı gibi davranabilir mi? Galiba hem içki başını döndürüyor, hem şöhret. Ayrıca ortada bir başka yara daha var. Karısı 14 yaşındayken, 22 yaş farkla onunla evlenmiş. Demek Selami Şahin bu üstünlüğünden yararlanarak, onu hep ezmiş, sindirip korkutmuş. Mutlu gibi görünen bir aile yuvası, meğer çoktan içerden çürümüş.
Didem terk ederse, belki Selami Şahin kendine gelir. Ve bugüne kadar bizi aldatan o romantizmini gerçek hayatında da yaşar.
"Sen gittin ya yaşantımın bir anlamı kalmadı / Sen gittin ya pencereme bir kez güneş doğmadı / Sen gittin ya, senden sonra mutluluğum olmadı / Senle geçen günlerimin kıymetini bilmedim."