Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Telgrafın tellerine artık kuşlar konamıyor...

Geçen hafta pazartesi günü, Amerikan Western Union şirketi, bir müşterisi adına "Son telgraf"ı gönderdi. Bu şekilde 1851'de başlayan bir dönem, yani "Telgraf çağı" tarihe karışmış oluyordu.
Bu şirket Amerika kıtasının Batısı ile Doğusunu bağlayan ilk telgraf hattını 1861'de hizmete sokmuştu. Western Union, 1950'li yıllara gelindiğinde dünyanın en büyük telgraf şirketi olmuştu.
Diplomasi tarihine ilgi duyanlar, ABD'nin Washington Büyükelçisi George Kennan'ın 22 Şubat 1946'da Washington'daki Dışişleri Bakanlığı'na gönderdiği ve bir anlamda "Soğuk Savaş'ın Teorisi"ni de oluşturan raporun, bir telgrafla iletildiğini bilir.
Bizim Kurtuluş Savaşımız'da da, İstanbul'da işgali telgrafla Ankara'daki Mustafa Kemal Paşa'ya bildiren telgrafçı Manastırlı Hamdi'lerin öyküleri yok mudur?
Ya şiirlerdeki, şarkılardaki telgraflar? Mesela Nazım Hikmet'in "Gece Gelen Telgraf"ı...
"Gece gelen telgraf
dört heceden ibaretti:
"VEFAT ETTİ."
İmza yok.
Bu dört hece bile çok.
Bakıyorum duvara:
duvarda bir yara-
duvarda
bir resim-
vefat
edenin,
elimle çizmişim..."
Ya da Orhan Veli'nin telgraflı şiiri hiç aklınızdan çıkabilir mi:
"Alnımdaki bıçak yarası
Senin yüzünden;
Tabakam senin yadigârın;
"İki elin kanda olsa gel!" diyor,
Telgrafın;
Nasıl unuturum seni ben,
Vesikalı yarim?"
Ama artık telgraf yok. Önce faks makinesi, sonra da e-mailler bitirdi telgrafı.
Western Union'un 172 ülkede bulunan 78 bin bürosu, artık telgraf göndermek için değil, elektronik para transferleri için çalışıyor.
Zeki Müren'in başında fesi, elindeki şemsiyesini döndürerek söylediği filmdeki "Telgrafın Telleri"ne artık kuşlar konmuyor. Çünkü Western Union için bile bitti telgraf çağı. Acaba "The Daily Telegraph" gazetesinin adı da değişecek mi?
Alüminyum tencere fabrikaları kalaycıları, yatak-yorgan fabrikaları hallaçları bitirmişti. Karıştırın evinizdeki eski kağıtları. Bir telgraf bulursanız onu iyice saklayın.
Telgraf antika oldu. SMS bile antika olmak üzere hatta...
"Zaman sanki bir rüzgâr ve bir su gibi aksın/ Sen gözlerimde bir renk, kulaklarımda bir ses ve içimde bir nefes olarak kalacaksın."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA