Hep tekrarladığımız şair Hayali'nin dizelerindeki "Denizdeki balıklar denizi bilmezler" söylemi (Cihanârâ cihan içindedir ârâyı bilmezler/ Ol mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler), aslında insanların büyük çoğunluğu için olağan bir durumdur.
Değişimin tam merkezinde bulunup, onun farkında olmamanın en somut örneğini gazeteci John Reed "Dünyayı Sarsan 10 Gün" kitabında verir mesela. Çarlık Rusya'sının başkenti St. Petersburg'da Kışlık Saray'a saldıran Kızıllar Sovyet Devrimi'ni yaparken, kentin merkezindeki insanlar tiyatroya, lokantalara gitmektedir. Aslında bazı insanlar (ve tabii bazı olaylar da) her alanda değişimi gerçekleştirir. Bu insanlar siyasi vizyonerlikleri, bilim ve fendeki buluşları, girişimcilikleri ile dünyayı, toplumu değiştirirler.
Bazı insanlar bu değişimin çapını anlarlar. Bu değişimin yeni dünyayı nasıl etkileyeceğini görebilir ve değişime uyumun mühendisliğini yaparlar.
Büyük çoğunluk ise değişimin ve değiştirenlerin peşinden gecikerek gider. Önce anlamazlar olayın çapını. Değişim kendi yaşamlarına yansıyınca bunu kabullenirler.
Tabii bir grup insan da, değişimin çapını hem anlamazlar, hem de bunu görmezden gelmeye ve hatta reddetmeye çalışırlar. Edebiyatta bunu en iyi örnekleyen yazar "Don Kişot"u ile Cervantes'tir mesela.
Dün Amerika'da, Los Angeles'teki evinde 95 yaşındayken ölen Peter Drucker, değişimi en iyi anlayan, yeni dünyanın eskisinden farklı yanlarını en iyi vurgulayan bir düşünür ve yönetim kuramcısıydı. Yazdığı 30 dolayındaki kitapla, makaleleri, konferansları ile globalleşmeyi, bilgi çağını, sanal sermayeyi en iyi yorumlayıp, bunlara ilişkin kuramları koymuştu. Drucker'in pek çok kitabı Türkçe'ye de çevrildi. Bunlardan bazılarını hatırlayalım:
"Yeni Gerçekler", T. İş Bankası Kültür yayınları- "Yönetim: Görevleri, Sorumlulukları, Uygulamaları", ODTÜ Yayını- "Gelecek İçin Yönetim: 1990'lar ve Sonrası", T. İş Bankası Kültür yayınları- "21. Yüzyıl İçin Yönetim Tartışmaları", Epsilon Yayınları- "Peter Drucker'e Göre Dünya", Sistem Yayıncılık..
Drucker, yani devletin eskisine oranla gücünün nasıl sınırlandığını, yeni çoğulculuğu, bilgi dayanaklı organizasyonu, yönetimin liberal bir sanat olduğunu vurguladı. O "Gelecek yüzyılı beklemeyin, gelecek yüzyıl yaşadığımız yüzyıldır" diyordu. Büyük çoğunluğun fütürizm olarak gördüğü olguların güncel gerçekler olduğunu o anlattı dünyadaki yöneticilere. Drucker yanında "Megatrends"i yazan John Naisbitt, "Sınırsız Dünya"yı yazan Keinichi Ohmae benzeri düşünür ve kuramcılar yanında, bu yeni dünyadaki toplum, yönetim ve iş pratiklerini tahlil eden kitaplar da hepimizin ufkunu açtı. Örneğin "İn Search of Excellence" (Tom Peters ve Robert H Waterman Jr) dünyadaki tüm şirketleri müşteriye ve kaliteye dönük yeniden yapılanmaya yönlendirdi. Michael Froomkin'in "Reinventing The Government"ini Başkan Clinton devletin yeniden yapılanmasına model aldı. Son olarak Thomas Friedman'ın "The World is Flat" kitabı ile hepimiz internetin dünyayı nasıl düz hale getirdiğini yeniden fark etmedik mi? Peter Drucker'ın vefatı tüm dünya için büyük bir kayıptır. Bırakın değişimin öncüsü olan insanların yaşadıkları zorlukları, değişimi anlamak ve anlatmak bile bazen problemler yaratıyor Türkiye'de. Peter Drucker düşünceleri ve gözlemleri ile hepimize destek oldu.