HAYRET edilecek şeyler oluyor bu günlerde. Sanki birileri herkesi çocuk gibi görüp, basacak damar arıyorlar.
Mesela "Kara Kuvvetleri brövesinden neden Atatürk'ü çıkardınız" diye Genelkurmay Başkanı Org.Özkök'ün ve Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Büyükanıt'ın Atatürk sevgisini sorgulayanlar var ya.
Dün Rauf Tamer Bugün gazetesinde ne güzel yorumlamıştı bunu:
- Hâle bakın. Bizim yobazlar, öylesine evham içindeler ki, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden bile şüpheleniyorlar. Şimdi siz bunların irtica var yaygarasına artık inanır mısınız? Gördükleri her sakallıyı hilâfetçi sandıkları gibi, Atatürk'süz her motifi de şeriat'a taviz addediyorlar. İnançsızlığı bir izm haline getirdikleri yetmiyor, Atatürk aşkımızı küçücük bir resim'e kilitliyorlar. Şimdi siz bunların laiklik ölçülerine artık güvenir misiniz?... Evdeki bütün ceketlerimde Atatürk rozeti var. Sadece bir tanesinde yok. Aman ha... Hemen gidip ona da bir rozet alayım... Put'a tapanların şerrine lânet. Rakıyı leblebisiz içenler, biliniz ki Atatürk düşmanıdır. Anlaşıldı mı?
Ziya Paşa bugünleri yaşasaydı herhalde mırıldanırdı kendi dizelerini yeniden:
"Dehri ararsan binde bir adem bulamazsın/ Adem görünen harları adem mi sanırsın/ Bil illeti, kıl sonra müdâvâta tasaddi,/ Her merhem her yâreye derman mı sanırsın./
En ummadığın keşfeder esrarı derunun,/ Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın."
