Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Ahmet Hakan bu defa hedefi yanlış seçti...

En bilinçli meslektaşlarım da bazen denizde yaşayıp denizi bilmeyen balıklar gibi davranıyor. Buna örnek olarak Ahmet Hakan'ın dünkü Hürriyet'te " Türk tipi belgeselcilik " konusundaki yazısını örnek verebilirim.
Ahmet Hakan'a göre Türk tipi belgeselcilikte " Arşivden alınan görüntüler birbiri ardına eklenir. Araya konuyla ilgili birkaç röportaj attırılır. Alta şöyle dokunaklı bir müzik döşenir. Ve yürek burkan içli ve romantik bir metin, genizden gelen ses tonuyla çapkınca okunur "muş.
Buna karşı Batılı belgeselciler " 15 yıllarını vererek bir doğa ya da hayvan belgeseli çekerler... Hazırlık aşaması 7 yıl süren politik belgeseller çekerler... Çektikleri belgesellerin her karesi için acayip titizlenirler. Değişik anlatım teknikleri bulmak için yoğun çaba sarf ederler "miş...
Ahmet Hakan Kanal 7'nin Haber Dairesi'ni de yönetti. Bir belgesel teklifi getiren haberciler için, Türkiye'de televizyon kanallarının ayırdığı bütçelerin rakamlarını bilmesi gerekir. Hangi medya sermayesi 7-15 yıl sürecek bir belgeselin kadrosuna fon veriyor bu ülkede? Herhangi bir Türk ulusal kanalında hangi belgesel, sakızlaşmış dizilerin yerine geçebilir? Bu nedenle " Belgeselciler " büyük holdinglerin patronlarının hayatını belgeselleştirip, bunların yıldönümü resepsiyonlarında gösterilmesi ile yetinmiyorlar mı? Dilerim Ahmet Hakan yeni kanalı CNN Türk için birkaç yılda tamamlanacak ya hayvanları ya da politikayı konu alacak bir belgesel hazırlar ve Doğan Grubu da, bu belgesele en az Star TV'nin satış fiyatının onda biri miktarında bir bütçeyi verir.
Türkiye'de en fazla para harcanıp, en fazla hasılat yapan konulu film " Vizontele "ye 2.5 milyon dolar harcanması, olay haline geldi. Geçen yıl Fransız TV 5 televizyonunda 45'er dakikalık iki bölüm halinde yayınlanan " İslam " belgeseli de 2.5 milyon dolara mal olmuştu.
Ahmet Hakan bu tabloya rağmen belgesel yapmakta direnen habercileri ve programcıları tiye alacak yerde, yüzlerce milyon dolara kanal satın alıp, belgesellere, kültür programlarına, Türk ve dünya klasiklerinin dizileştirilmesine, müzik programlarına, sanata, edebiyata 5 kuruş veremeyen medya sermayesini tefe koyup çalsa daha doğru olmaz mı? Ya da reyting kaygısı olmaması gereken ve kamu kaynaklarından fonlanan TRT'nin de, dizikolik özel kanallarla yarışmasındaki çarpıklığı ele alsa.
Neyse. Yine de Ahmet Hakan'a teşekkür ediyorum. Bu konuyu bana göre böyle yanlış açıdan gündeme getirmeseydi, ben de bana göre doğru olan açıyı seslendirmeyi düşünmeyecektim. Yani yanlışlar bile doğrulara şans tanıyor.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA