Önceki gün Can Paker'in Türk Henkel Genel Müdürlüğünden emekli olması törenindeydik.
Eşim Canan Barlas'ın da ağabeyi olduğu için, Can Paker'in 1969'da başlayan Henkel'li yıllarını birlikte yaşadık. Neticede törende, ben de "Enişte" kimliğiyle bir konuşma bile yaptım Can hakkında.
Türk Henkel'in kurucusu Alber Bilen, dünya Henkel'inin Yönetim Kurulu Başkanı Ulrich Lehner, Türk Henkel'in yeni yöneticisi Erdem Koçak ve şirketin çeşitli çalışanları da, Swiss Otel'deki veda töreninde konuşmalar yaptılar.
Törenin sonunda Leman Sam, ilk kez dinlediğim tenor Berç'in eşliğinde, "Hey yıllar, yenilmedim size, hatalarım bile aynı"yı da söyledi. Yani buram buram duygu dolu bir gece yaşadık.
Ama bu geceden siz sayın okurlarıma aktarmak istediğim şey, Can Paker'in veda konuşmasında, 34 yıllık deneyimlerini Henkel'in bundan sonraki yöneticilerine anlatarak, onlara yönetim öğütleri vermesiydi..
Özetleyeyim:
-Toplumdaki ve ekonomideki değişimin işaretlerini iyi algılayıp, değişimi önlemeye çalışmak yerine ona en çabuk nasıl adapte olabileceğinizi düşünün.
-Hiyerarşi değil network kurmaya çalışın. İnsan ilişkisi yelpazenizi işte de, özel yaşamınızda da geniş tutun.
-İşinizle özel yaşamınızı kesin çizgilerle birbirinden ayırıp, koparmayın.. Toplumda Henkel'li, firmada ise toplumun bir bireyi olun.
-Üzerinizde oturduğunuz koltuğun size kattıkları, çabuk yıpranır, eskir. Siz o koltuğa yeni, farklı, değerli neler katabiliyorsunuz?
-İşinizdeki başarınızın gerçek ölçüsü, birlikte çalıştığınız insanların, uzmanlık alanları dışındaki konularda size danışma ihtiyacı duymalarıdır. İçinde bulunduğunuz iş çevresi, hiçbir kural ve sorumluluk gereği olmaksızın size danışma ihtiyacı duyuyorsa, başarılı ve etkinsiniz demektir.
-Hiçbir organizasyon, resmi şemalara göre çalışmaz. Çalışan insanların farklı yeteneklerine ve ilişki biçimlerine göre yaşayan bir düzen vardır. Bu düzende aksayan organın yerini, vücuttaki gibi sağlıklı organ doldurur.
-Şirkette üst bir yerdeyseniz ve sizin yaptığınız işlere talip birileri varsa, o işleri onlara devredin ve bu tür taleplerin artmasını teşvik edin. Böylece daha stratejik, daha etkili çalışabilir ve sorumluluk alanınızı genişletebilirsiniz.
-Müşteriler, sadece şirketinizden alım yapanlar değildir. Şirket içinde de mesela pazarlama üretimin müşterisidir.. Müşteri ilişkilerinin temelinde çıkar çelişkisi vardır. Siz bunu çıkar beraberliğine dönüştürebilirseniz, bu ilişki sağlıklı olur. Müşterinin problemleri, sizin de probleminiz olmalıdır.
-Beraber çalıştığınız elemanların sizden üstün yeteneklerinin sizi mutlu etmesine alışın. Bu şekilde hem siz, hem şirketiniz, hem de o insan, birlikte başarılı olursunuz. Amacınız başkalarının yeteneklerini köreltmek değil, kendi yeteneklerinizi geliştirmek olmalıdır.

Can Paker 34 yıllık deneyimlerinin özünü böyle anlattı.
Bir Türk şirketinin yöneticisinin 34 yılda, korumacı sistemden serbest pazara, katı kambiyo rejiminden konvertibiliteye geçilirken üç büyük ekonomik kriz, üç askeri müdahale yaşadığını, kutuplaşmadan globalleşmeye geçildiğini, altı kez devalüasyonlara tanık olunduğunu hatırlattı.
Özetle sade bir enişte olarak değil, gazeteci olarak da benim için dolu bir gece yaşadım.
Can'ın 62 yaşında, fiilen de emekli olacak bir durumu olmadığını biliyorum. Bu nedenle yarın da onun adını sık sık duyacağız.