Diyelim ki, Türkiye'nin Suriye ile ilgili en ufak girişimine, hatta fikir yürütmesine bile karşısınız.
Olabilir.
Ya da diyelim ki, Erdoğan ve Davutoğlu dış politikada ağzıyla kuş tutsa yine de karşı çıkarsınız.
Politika kılıfında psikolojik bir saplantıdır bu ama olabilir.
Diyelim ki, İran'la çatışma ve Ortadoğu'da bir mezhep savaşını başlatma tehlikesi taşıdığını düşündüğünüz için başından beri Suriye'de olup bitenlere uzak kalmanın daha hayırlı olacağını düşünüyorsunuz.
Anlaşılır bir endişedir.
Hatta olur ya, iç savaştan kaçan Suriyelilere şefkatle yaklaşılmasını dahi istemezsiniz.
Berbat bir tutumdur ama nihayetinde sizin vicdanınıza kalmıştır!
Fakat siz CHP'liler...
Söyleyin...
Bu Esad aşkınız neyin nesidir?
Haydi Birgül Ayman Güler Ortadoğu'daki Baas partilerini sosyalist sanıyor, tamam da...
Diğerlerinize ne oldu da Esad'ın katliamlarına kör, iktidarına hayran hale geldiniz?
Esad'la röportaja giden "embedded" televizyoncularınızın Suriye Başkanlık Sarayı'nda zafer işaretli pozlarından, Yılmaz Özdil'den canlı yayında yediğiniz haysiyet fırçasından bile sıkılmayacaksanız...
Ne diyeyim, bilemiyorum ki!
***
Tabii bütün bunlar işin duygusal tarafı! Samimi şaşkınlık ve yüzeysel bakışın ötesine geçtiğimizde
CHP'nin yeni ve "
derin" bir sürecin içine girdiğini görüyoruz.
Bir "
arayış" süreci bu!
Sadece
Esad'a duydukları hayranlığın taşıdığı imalarla değil,
açıkça manidar dış geziler ve ilişkilerle bir "
çıkış" arıyor sanki
CHP.
Şam'a sık sık heyetler göndermeler,
Bağdat'ta
Maliki'yi ziyaret,
Mısır'da Sisi'ye destek veren partilere ziyaret, yakında planlanan
İsrail gezisi için nabız yoklamak,
ABD'de bir takım neo-con lobilerle görüşme...
Daha sonra doğru olmadığı anlaşılan "
Washington CHP'ye Koç'u sordu?" gibi manşetler atılmasına yol yapmak...
Neden bütün bunlar?
Markar Esayan'ın deyişiyle bir tür "
uluslararası vesayet arayışı"nda mı CHP?
***
Açık olan şu ki...
Kararlı bir çizgi izleniyor.
Durup düşünün...
Mısır'daki darbeye destek veren
Temerrüd hareketinin Nasırcı ulusalcılığına benzeyen sosyolojik dinamiklere sahip, bir yanıyla da yine darbenin parçası olan
Ahrar partisi gibi Batı desteğine göbekten bağlı olan
CHP'nin hemen
Kahire'ye koşturması nedendir?
Yoksa Mısır darbesi sandıktan ve seçmenden umudunu kesen partilere ışık mı tutuyor?
Yok! Yok! Buna inanmak istemiyorum. Herhalde yanılıyorumdur.