"Ağza bir parmak bal çalma" denen şeyi hafife almayın...
Bizi baştan çıkartan o kadarcık bir şey zaten. Bir bakıyorsunuz, ağza çalınan bir parmak bal büyük bir adaletsizliğin bile üstünü örtebiliyor; bir bakıyorsunuz, bir parmak bal için özgürlüğünüzü feda edivermişsiniz!
İktidarlar bunu biliyor; hem de ne iyi biliyorlar.
Ve ne yazık ki, ağza çalınan bir parmak balın aslında her şeyin ve özünde insanlığın tadını kaçırdığını çok geç anlıyoruz.
Şimdi içinizden "ne diyor bu adam?" diye geçirmişsinizdir...
Oysa güçlülerin bir parça refah ve biraz hazla güçsüzleri nasıl önce terbiye, sonra da darmadağın ettiğini bilmeyenimiz yoktur.
Neyse, ben size bir haber aktarayım.
Dün Yeni Şafak'ta Işın Eliçin bütün ayrıntılarıyla yazıp çok doğru biçimde değerlendirdi.
Malum, Katar Emiri Halife el Tani Kurban Bayramı'ndan önce Gazze'ye gitti ve 400 milyon dolar tutarındaki projelerin temelini attı ya... Hani içinde bin lüks konut, okullar, alışveriş merkezleri, eğlence parkları, stadyum, iş merkezleri ve oteller olan bir proje.
Sevindik tabii.
Korkunç bir abluka altındaki toplumu hem kültürel hem de ekonomik açıdan ferahlatacak ve teknik açıdan ablukayı delen bir gelişme bu.
Bir İsrail gazetesi emirin FC Barselona'yı da maç yapmak için Gazze'ye getireceğini yazmış. İsrail'in de bütün bunlara itirazı yokmuş.