"Toplumca birbirimizi dinlemeye ihtiyacımız var..." Bu laf pek tutuluyor.
Tam da toplumsal kırılma noktaları ve tarihsel kamplaşmaların üzerindeki tozun silkelenmeye başlandığı dönemlerde ortaya çıkıp demokrat ve bilgece bir edayla söylüyorlar.
Hani "Hayır! Ne ilgisi var!" deseniz, bir anda hoyrat ve otoriter bir kimliğe bürüneceksiniz. Öyle bir hal!
Geçen gece de Okan'ın programında Can Dündar söyledi bunu: "Toplumca birbirimizi dinlemeye ihtiyacımız var."
Ne güzel, ne doğru söz, demek çok kolaydı!
Ama o an içimden şöyle düşündüm. Tamam, birbirimizi dinleyelim.
Ama ne dinleyeceğiz?
Ne anlatacak herkes birbirine?
Her sosyal sınıfa, her aidiyete, her ideolojiye göre ve en çok da resmi ideolojinin şemsiyesi altında yetiştirilen geniş kitlelere göre kurgulanmış klişelerden, peşin yargılardan ve mesnetsiz korkulardan başka dile getirdiğimiz ne var?
Birbirimize sürekli bu klişeleri aktarmanın gerçekten bir yararı olabilir mi?
***
Önce şunu sormalıyız kendimize...
Açık yüreklilikle konuşmaya hazır mıyız?
Kulaklarımız gibi zihnimiz de dinlemeye açık mı?
Kendi halindeki insanları bir yana bıraktım,
Dersimli CHP lideri Dersim'i tartıştırmadı, düşünün artık gerisini!
Söyleyin...
Yerli yersiz ve nerdeyse döver gibi "
hepimiz kardeşiz" diyenle yakın tarihimizdeki acı gerçekleri konuşsam ne fark eder!
İkide bir "
aşk devrimcidir" lafını paralayan ama âşıkları görüldüğü yerde doğduklarına pişman edenlerle gönül bağı kurmak mümkün mü?
Bana "
sen tuttuğun takımı söyle, gerisini boşver" diyen ve eliyle sürekli "
nasıl geçirdik ama!" işareti yapanlarla memleket futbolunun geldiği yeri konuşmak ve birbirimizi dinlemek vakit kaybından başka ne?
***
Bana sorarsanız...
Henüz birbirimizi değil, ilk önce
kendimizi dürüstçe dinlemeye ihtiyacımız var.
Bir süre daha gevezelikten kaçınıp...
Öğrenmeye, düşünmeye ve bugüne kadar bildiklerimizi yeni baştan sorgulamaya ihtiyacımız var.
Hani son günlerde yeniden siyasi literatürümüze giren "
müsademe-i efkâr"ın yararına da çok güvenmemeli!
Deyim açık işte! "
Fikirlerin çarpışması!"
Eh fikir olsa, ne güzel de, nerede!
Zaten dikkat edin, göreceksiniz; tartışma dediğimiz şey,
sosyal endişelerimizin değiş tokuşundan ve klişelerin resmi geçidinden öteye gitmiyor maalesef!