Neden şikeye ilişkin yasal düzenlemeler yıllarca yapılmadı?
Gel de, futbolu ve dolayısıyla toplumu idare etmek isteyen güçler bunu özellikle istediler, diye düşünme!
Kötü kokular ortalığı sardığında...
İşin kolayı vardı!
Bir şiddet olayı çıkıyor ve dikkatler "üç beş kendini bilmez holigan"ın üzerine çekiliyordu.
Pazar günü başlatılan şike operasyonunun ise iki temel dinamiği var.
Bir..
Nihayet, 14 Nisan'dan beri şikeye teşebbüsü bile suç sayan bir yasa var.
İki...
En hayati meselelerini bile taraftarlık jargonuyla konuşan bir toplumuz. Ama inanmıyoruz, güvenmiyoruz futbola! O güveni yeniden tesis etmek, toplumun geleceğe dair umutlarını tazelemek demek! Bu enerjiye ihtiyacımız var.
Bir yerden başlamak gerekiyordu.
Şimdi o aşamadayız.

***
Kuşkum yok ki...
Yasa geçmişe dönmeye izin vermese bile belki "suç örgütü kurmak" kapsamında ve TCK yoluyla geçmişe dair kapalı kalmış şike dosyaları da kurcalanacak.
Ha, sonuçta ne olur, derseniz...
Bu davalardan da geriye ciddi bir sonuç değil de, sadece çamurlu bir iz mi kalır, şimdiden bilemeyiz.
Ama şunun altını özellikle çizmek istiyorum.
Fırsat bu fırsat...
Hem futbol medyası hem de kulüp taraftarları şöyle bir silkinip kendilerine gelmeli! "Başkan'ın dostu" medya yöneticileri;
"Başkan'ın borazanı" yorumcular ve yöneticiler arasında getir götür işlerine bakan gazeteciler dönemi acilen kapanmalı!
Taraftarlara gelince...
Artık neyin "taraftarı" olduklarını gözden geçirmeliler.
Ve şunu sormalılar kendilerine...
Evlerinde, işlerinde, güçlerinde asla istemeyecekleri adaletsizlikleri, vicdansızlıkları, dolapları neden taraftarı oldukları kulüp için "hoş" gördüler; nasıl içlerine sindirebildiler?