Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Devlet Tiyatrosu kalksın, çünkü...

Devletin tiyatrosu olursa, oyuncuya "Bakan fırçası" da olur!
Bir başka durumda, oyuncunun "densizliği" denilip geçilecek veya "yanlış anlama olmuş" denilip medenice özür dileyerek kapatılacak bir konu...
Hatta belki kimi özel tiyatroların göğüslerini gere gere "beğenmeyen küçük kızına tavsiye etmesin" tavrı geliştirebileceği bir olay...
Kültür Bakanı'nın oyuncuyu makamına çağırıp fırçalamasıyla sonuçlandı.
Ve ortalık ayağa kalktı!
Hangi ortalık peki?
Onlarca yıldır ödenekli ya da özel tiyatrolarda oyunlar sansürlenirken "çıt" çıkarmayan ortalık!
Boşversenize, kim inanır sizin samimiyetinize!

***

Şimdi iş devlet tiyatrosu olur mu, olmaz mı; kalksın mı kalkmasın mı tartışmasına kadar geldi.
Oysa işin özü basittir.
Devlete kültür inşa etme ve yönetme görevi verirsen...
Devlet elbette tiyatrosu da olsun ister.
Ama sivil toplum kendi kültürünü kendisi inşa eder, kendi kültürünü yönetir, diye düşünüyorsan...
Devlet tiyatro kurmaz, tiyatro işletmez, tiyatrocu beslemez. Tiyatrolara destek çıkar.
Bu ikisi arasındaki fark yalın fakat derindir.
***

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım.
Bu türden kurumlar karşısında demokratik tutum da belirsizliğe yer bırakmayacak kadar açıktır.
Nedir o?
Devlete edebiyat, resim, müzik ve elbette tiyatro yaptırılmaz.
Dönüp dönüp bina okuyan ve devlet tiyatrolarını hâlâ "bizi muasır medeniyet seviyesine çıkartacak" kültür seferberliği araçlarından biri olarak görenlerin aklı ermiyor ama...
Her iktidar devletin "tiyatrosu" olmasından hoşlanır.
Onca memur yanında bir de tiyatro memuru beslemiş, çok mu?
Bırakırsan, her iktidar "yukarıdan" kültür vazedecek ve taraftarlarına hoş görünecek araçları kullanmak ister.
Biraz YÖK meselesi gibidir bu iş.
Bir süre sonra bu Devlet Tiyatroları'nı kaldırmayı düşünenler, bir bakmışsınız, kurumu "bizim devlet tiyatrosu"na çevirmeyi tercih etmiş, hatta "daha da yaygınlaşıp güçlensin" havasına girmişler!
***

Efendim, "Devlet Tiyatroları olmazsa Shakespeare oynanmazmış!"
Öyle diyor kimileri!
Halt etmişler!
Ama diyelim ki, öyle...
Hangisini tercih edersiniz...
İstemeye istemeye, canı sıkıla sıkıla Shakespeare oynayanların sahnelediği Hamlet'i seyretmeyi mi?
Yoksa televizyon için çekilmiş bir Hamlet uyarlamasını mı?
Hani "Dünya değişiyor"du?
Hani " artık yeni şeyler söylemek lazım" dı?
Gerçekten demokrat olamıyorsanız bile, biraz dürüst olun canım!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA