Beklenen oldu! "Türkler de Kürtlerle birlikte yaşamak zorunda değiller" diyenler çıktı.
Sanki meşum odaklarca birdenbire düğmeye basılmış gibi tartışma iki gündür buraya kilitleniverdi.
Ama şimdilik öyle bakmayalım da, iyi tarafından ele alalım...
Yani Kürt Sorunu'nu nihayet etraflıca ve cesaretle tartışmaya başladık da ondan, diyelim...
Öyle böyle de değil. Bunu yazanlar medyanın kodamanları!
Aralarında Güneri Cıvaoğlu gibi konuyu ele alırken ölçüyü ve adabı kaçıranlar da var.
Ruşen Çakır haklı: Bir kere bütün bu patırtıda "Beyaz Türk şantajı" kokusu seziliyor.
Hatta konuyu açan bazı meslektaşlar demokrat abalarının altından beyaz bir faşizm sopası da gösteriyorlar.
Neden peki?
Şimdilik işin karanlık taraflarına bakmayı erteleyip Hoca'nın hikâyesini hatırlayalım.
Hoca samanlıkta iğnesini kaybetmiş de hani..
Çıkmış sokakta yerlere eğilerek aramaya başlamış.
Köylünün biri görüp ne yaptığını sorunca Hoca anlatmış. Köylü şaşkın, "e niye samanlıkta aramıyorsun o zaman?" deyince...
Hoca meşrebince cevaplamış: "Samanlıkta aramak zoruma gitti!"