Palmiye, keçiboynuzu, fıstık ve zeytin ağaçlarına bakan küçük bir terasta bir grup arkadaş şarkılarla yazı uğurluyor.
Şarkılar birbirini izliyor; "Duydum ki unutmuşsun", "Kalamış", "Sevemez kimse seni", "Lale devri", "Hani o bırakıp giderken seni" ve diğerleri...
Her zamanki gibi aklım karışıyor.
Bunca hüzün ve ayrılık ifadesini coşkuyla karşılayıp bir ağızdan seslendiren biri olamadım gitti!
Şarkıların popülerliği ve ritmi kandıramıyor beni.
Yine oynak ritimlerin saklayamadığı kederli sözlere; güftelerin ardındaki hikâyelere takılıyor zihnim.
Eh, şarkıları hissetmekse mesele; kapılıp gitmekse müziğe..
Yaşadık ve öğrendik zaten...
"Bir tatlı huzur" yok.
Huzur gidip alınan veya tadılan bir şey değil.
O eski Kalamış'a gelince, yerinde yeller esiyor.
Ve nasılsa birazdan gerçekten eğlenceli türkülere geçilecek ve neşelenilecek.

***
Ruhum terası aydınlatan mumların arasında bir hayalet gibi dolanıp sanki rüzgârıyla bir ikisini söndürüveriyor!
İçimden bağırmak geliyor; uzun masanın çevresindekilere bakıp "Yaralar deriiiin" diye bağırmak...
Mağrur ve tek bir rock çığlığı...
Duman'ın solisti Kaan gibi...
O sarsıcı şarkıları "Helal Olsun"daki gibi hani... "Yaralar derin, seneler kadar... açılın geri.." diye bağırmak...
Çünkü...
Kimisi görünürde kabuk bağlamış, kimisi hâlâ irinli...
Bazı insan sık sık gösteriyor, bazısı ölünceye kadar saklıyor.
Ama yaralar derin açılmış! Bu kesin!
Hayat da böyle bir şey işte! Tam da gerçeği bütün ağırlığıyla fark ettiğimizde bir bakıyoruz ki, keyifler gıcır, muhabbet güzel.
En iyisi, diyorum.
Terastaki karanlıktan faydalanıp ortalıktan kaybolayım...
Öyle yapıyorum.
(Şimdi böyle de köşe yazısı olur mu?
Bilmem! Belki olur, belki olmaz! Bu noktaya takılmak yerine bir Eylül gecesi duygularımı sizinle paylaşmak istiyorum.
Ama sırası gelmişken...
Aylar önce Amsterdam uçağına çağrılmayı beklerken oradaki yolcular arasında bulunan ve bana "Duman'ın yeni albümündeki 'Helal Olsun' şarkısını dinleyin Haşmet Bey, o şarkı başka güzel" diyen genç kadına da selam ve teşekkürlerimi sunarım. Helal olsun, aşk olsun.)