Pazartesi günkü yazımı hatırlıyorsanız..
Valkyrie filmi dolayısıyla, 20 Temmuz 1944'de Hitler'e düzenlenen suikast ve darbe girişiminin arka planından söz ediyordum.
Çünkü filmi seyreden ve II.Dünya Savaşı hikâyelerinden epeyce uzak olan bugünün gençlerinin kafasında şöyle bir soru oluşmuştu...
Diktatörün "Kurt İni" adı verilen savaş sığınağında...
Bomba dolu bir çanta nasıl Hitler'in ayağının dibine kadar götürülüp bırakılmıştı?
Nasıl olmuştu da muhalifler SS'lere ve Parti'ye rağmen Berlin'de iktidarı ele geçirmenin eşiğine gelmişti?
Geçen yazım da bütün bunlara kısa da olsa bir cevap verdim.
***
Filmi görenlerin zihnini kurcalayan öteki meseleye gelince...
Albay Claus Schenk Graf Von Stauffenberg nasıl biriydi?
Saçma bir savaşta bir eli ve gözünü kaybetmesi Hitler'i öldürmek konusundaki kararlılığı ve cesaretinin yeter nedeni olabilir miydi?
Yoksa Albay ideolojik bir muhalif miydi?
Bir belgesel "soğukluğu"yla çekilen film bu noktaya hiçbir açıklık getirmiyor?
İdeolojik muhalif deyince...
Bu söz akla pek çok şey getiriyor tabii.
Ancak unutmamalı ki, bazılarının sandığının aksine bu korkunç rejimin kurbanları sadece Yahudilerden ibaret değildi.
Toplama kampları düzeni Komünistlerden Hıristiyan demokratlara uzanan geniş bir yelpazede yer alan çok sayıda antifaşist siyasi tutuklunun yok edilmesinde de kullanılmıştı.
Muhalifler bir bir temizlenmişti!
Ancak Albay Von Stauffenberg 'in durumu biraz farklıydı.
Peki nasıl?
***
Tam bu noktada Stefan George 'den (1868-1933) söz etmek gerek.
Stefan George 20'nci yüzyıl başlarında Alman düşüncesi ve edebiyatına çok önemli katkılar yapmış bir şair, yazar ve yayıncıydı.
Fransız şiirinin büyük isimleri Verlaine ve Mallarme ile arkadaştı.
Koyu muhafazakârdı. Onun ve arkadaşlarının geliştirdikleri Romantik Almanya ideali Nazi jargonunun oluşmasında büyük rol oynamıştı..
Ancak Nazilerin bayağı ırkçılığına ve "endüstriyel faşizm" ine şiddetle karşı çıkan Stefan George, daha 1933'te Hitler iktidara geldiğinde "burada yaşanmaz" deyip ülkeyi terk etmişti.
İşte bu adam iki önemli kitabını; Das Neue Reich (Yeni İmparatorluk) ve Geheimes Deutschland 'ı (bunu "gizli"den çok "derin Almanya" diye çevirmek belki daha doğru!) Albay Von Stauffenberg 'e ithaf etmişti.
Albay kurşuna dizildiği ana kadar Stefan George 'un düşünce ve ideallerine sımsıkı bağlı kaldı.
İdam mangası karşısında "Yaşasın Derin Almanya" diye bağırması bundandı!
***
Konuyu burada kapatıyorum.
Ama şunu vurgulamak isterim.
Naziler çok büyük bir insanlık suçu işledi.
Valkyrie gibi filmler bir noktayı gözlerden kaçırıyor.
Böylesi faşist düzenlerin ateşine başlangıçta odun atarsan son pişmanlıkların fayda vermesi imkânsızdır!