Hani şehrin bütün seslerinin sustuğu bir seher vakti minicik bir kuş sesinin beni nasıl alıp götürdüğünü yazmıştım...
Bu yazım Mehmet Emin Kazcı dostuma İskandinav edebiyatının önde gelen isimlerinden Selma Lagerlöf 'ün bir hikâyesini hatırlatmış...
Ben de hikâyeyi sizinle paylaşmak istedim.
Dünyanın gidişatına ve adaletsizliklere kızan bir papaz öfkesinin doruğa çıktığı bir gün ellerini dua eder gibi başının üzerine çıkartıyor ve...
Yemin ediyor Tanrı'ya...
"Sen bütün insanlığı kahretmedikçe ellerimi aşağı indirmeyeceğim!"
İnatla öyle kalıyor.
Ellerini azıcık bile olsa, indirmeden...
Derken kuşun biri göğe doğru açılmış eline yuva yapıp yumurtasını bırakıyor.
Sonra yumurta kırılıyor ve yavru cik cik ötmeye başlıyor.
Nasıl hoş bir ötüştür ki bu, papaz dayanamayıp elini göz hizasına indiriveriyor! Yemin bozulmuştur artık.
Böylece papaz kendi nefsi için adil olmayan ve Tanrı'nın " bilgi "sine isyan eden o yeminin baskısından kurtulup yorgunluğuna, umutsuzluğuna son veriyor.
***
Yasal Uyarı : Tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi izin alınmadan kullanılamaz.
http://sabah.com.tr/gizlilik_bildirimi.html