Piyano çalmayı kırık dökük kıvırabildiğim ergen çağımdı.
Eskilerin tabiriyle tipik bir kifayetsiz muhteristim. Hocama nasıl kök söktürdüğüme bakmadan: "Cazcı olacağım" diyordum.
Adana bandosunda epey klarnet çalmış olan rahmetli babam, hevesimi kırmak istemez ama doğruyu söylemekten de caymazdı. "Oğul o dediğin meşakkatli iştir.
Sen klasikleri bir düzle de işin şatafatına sonra bakarsın."
Haklı çıktı.
Bırakın caz yapmayı, şöyle adam gibi mütevazı bir repertuvarı kotaracak kadar bile ilerletemedim tekniğimi.
Olsun...
Dört başı bayındır çalamasam da dinlemeyi, caza meftun olmayı hiç bırakmadım ya, o da bir şey.
Şimdi keyifli günler geliyor ben gibilere. İstanbul Caz Festivali başlıyor ki ohh... Temmuz boyu kentin bin dolu yerinde şapşahane etkinlikler gırla gidecek.
İsyanım neye nelere?..
Şurada şu olacak diye gevezelik edip, köşemi bunaltacak değilim. Meraklısı girer internete döker programı. İliştireceğim laflar biraz sitem biraz karşı çıkış üzerine olacak. Niye? En çok da bilet meselelerine. Pahalı hatta fahiş fiyatlara satılan biletler var desem abartmış mı olurum, göz atın.
Örnek yarınki ilk konserden. Caz dünyasının harika kızı Alica Keys başlatacak rüyayı. Bir düzine Grammy'si var amenna (tam 12 ödül).
Albümleri 30 milyon üzeri satmış, dizilerde, filmlerde müthiş oyunculuklar çıkarmış, dünya çapında bir yıldız olmuş hakkıyla.
İyi de 400 liraya mı seyretmeli ona özel platformdan bakacak olanlar? Ya da sahne önünden yer tutayım diyenler, kişi başı 250 lira mı çıkartmalı cepten?
Biletten önce racon kesmişler: "Öğrenci 60 lira..." Kastedilen cazsever değil de zengin çocuğu öğrenci olmasın?
Bedavası da var şükür
Hüzünlenmeyin gençler.
Çok darlanırsanız atın kendinizi Tünel'e.
Festival süresince pek çok defa akşamın cücüğünden gece yarılarına kadar Hollanda Başkonsolosluğu Bahçesi, İndigo, İtalyan Kültür Merkezi, Nardis Jazz Club, Salon İKSV, Tünel KaVe ve sokak ortalarında ya bedava ya bedavaya yakın tonla gruptan, cazın yoksul- yoksuninatçı- yaratıcı ruhuyla bezeli konserler olacak.
Hafife almayın.
Matthias Eick, Roos Jonker, Bruut, Salvatore Bonafede Trio, Tin Men and The Telephone, Maffy Falay Beşlisi, Dilek Sert Erdoğan bilem var, daha ne olsun?