Sultanahmet Meydanı'nda, Obelisk, yani menşur Dikilitaş vardır ya. Hani hafta sekiz, günde dokuz posta turist eksik olmaz oradan. Gelir kafileler halinde bakar, hayran hayran seyreder, notlar alır, kitapçık karıştırır sonra yüzleri gülerek ilerlerler. Adım başı bir başka tarihi esere rastlar, burmalı sütun, Alman Çeşmesi şu, bu diye tavaf ederler bu muhteşem meydanı.
Birbirine dolaşık
Dün gece ben de uğradım oralara. Dolaştım biraz. Baktım benim gibi binlerce kişi de dolaşıyordu. Öyle bir dolaşıyordu ki hem de, kollar başka kollara, bacaklar başka vücutlara, çantalar, kokular, çığırtkanlıklar birbirine girift olmuş, ayırması mümkünsüz hale gelmişti.
İhbar ediyorum
Bakın peşin peşin haykırıyorum. Anakent Belediyesi'ne ihbar ediyorum. Zabıtalarınızı hemen yola çıkarın. Gitsinler, Eminönü Belediyesi'ne ağır bir ceza kessinler. Sultanahmet Meydanı'nda kurulu Ramazan panayırını hallaç pamuğu gibi atıp, kentin tarih ve kültür merkezinin ümüğüne çöken o eli kopartsınlar oradan.
Siz ne dersiniz?
Bir şeylere kızdım da bu yüzden mi böyle ağır konuşuyorum diye soranlar. Evet bir şeylere kızdım. Hem de çok, çok çok kızdım. İsterseniz aşağıda size de anlatayım bakalım siz ne diyeceksiniz.