"Sevda yüklü kervanlar senin kapından geçer" diyen bir eski şarkı vardı. Yaşlı genç, zengin yoksul herkesin diline pelesenk olmuştu o devirlerde. Kim ya da kimler okumuştu, bestecisi, söz yazarı kimdi, söyleyemem sormayın.
Anonim gibi
Bazı şarkıların kaderi bu değil mi? Herkes biliyor, herkes söylüyor ama yaratanlardan herkes bihaber. Sanki de " anonim" leşiyor yani.
Şarkıdan bir televizyon dizisine, İkinci Bahar'a savuruyorum aklımı. Önceki gece tekrarlarının da finalini izlediğimiz diziyi kim yazdı, kim yönetti, kim oynadı, müziğini, kurgusunu, montajını hangi isimler üstlendi hepsi belli. Sırf onlar mı? Jenerik dolusu isimler sıralandı, yoldan geçen adamı oynayanın bile adı belirdi ekrana.
Üç saniye
Ama yine de iddiam şu ki, İkinci Bahar'ı ben yazdım, ben çektim ben oynadım. Vakkas da bendim Ali Haydar da, Melek de, Hanım da, Ulaş da, Huriye de bendim, sokaktan gelip geçen o 3 saniyelik figüran da.
Nerelerdeydim?
Her karesinde kendimi bulduğum, kendimi herkesin, her şeyin yerine koyduğum bir seyirlik varsa başka ne düşünür, ne hissedebilirdim ki? Bitmedi. Sadece ekranda oynayanlar değildim. Sizin evinizde, oturduğunuz kanepede, koltukta, iskemlede.. Gözünüzü ekrana dikip milim ayırmadan seyrettiğiniz o kahvede, daha bin bir türlü mekan, yüz bin türlü yerde ben sizdim, siz oldum, içinize, yüreğinize girdim.
Dostlarım
Karşılıklı duygulardı bunlar elbette. Siz, hepiniz, tekmiliniz teker teker ya da külliyen bendiniz.
Yani kısası kesesi şu ki; İkinci Bahar hepimizdi önceki gece.
Böylesine sahici böylesine içten, bizden, yürekten bir serüvene "temaşa objesi" gözüyle bakabilir miydik dostlarım? Yitirdiğimiz, unuttuğumuz, kuytularımızda uyuttuğumuz nice hisler, titreyişler, terennümler, hasletler gemleri azıya alıp dolu dizgin boşalmadı mı içten dışa ?
Dahası ne?
Bestecisi belirsiz o şarkının sözlerindeki gibi; Sevda Yüklü Kervanlar bizim kapımızdan geçti ve İkinci Bahar ambalajlı yükleri bırakıp yürürdü bir diğer kapıya.
Bu " abide yapım "a emek veren herkesi elinden, alnından, kalbinden öpüyorum. Allah bin kere razı olsun hepsinden, daha ne diyeyim, ne dileyeyim ki?..