Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAVAŞ AY

Ajda Pekkan şarabını hangi buzla içer?..

Bodrum'da, Torba Sanat Evi' ndeyim. Plaj kısmının hemen üstündeki masada keyifli bir sohbet var. Ali Poyrazoğlu usta geçmişten kalma harika anekdotlar anlatıyor, kırıp geçiriyor herkesi.

Bambaşka

"Starlığın sonradan kazanılır bir şey olmadığını, Allah vergisi bir yetenek olduğunu" söyleyip, yaşadığı bir olayı şöyle anlatıyor: "Mesela Ajda Pekkan doğal stardır. Çok kişiye yapmacık gelen tavırları onun
fıtratında mevcuttur . İnsan ünlü, çok ünlü olabilir. Ama dedim ya starlık bambaşka bir şeydir.

Koridor

Ajda ile bir rastlaşmamızı anlatayım mesela. Uçakta tesadüf yan yana düştük. Galiba Paris-İstanbul uçuyoruz. Ben koridor kısmında oturuyorum. Aynı sıranın karşı koridor bölümünde Okan Tapan yanında da Ajda oturmakta.

Aynısından

Bir ara dikkatimi çekti baktım göz ucuyla. Ajda bacaklarını koltuğun üzerine alıp, cenin gibi karnına doğru çekmiş ve yana, sevgilisinin omzuna uzanmış. İkisi de kitap okuyor ama aynı kitaptan ikisinde de birer tane var.
Yaşam kalitesi, sağlıklı hayat filan tarzında bir kitap o okudukları. Ajda erkeğiyle devamlı surette meşgul olan bir kadındır malum. Bir eli çocuğun dizinde, kolunda, yanağında.

Aşkııım!..

Ağzını bebek ağzı gibi büzerek şımarık çocuk sesiyle sordu:
- Huuuum!.. Kaçıncı sayfadasın aşkııım?..
- 124'deyim tatlım
- Yaaaa!.. Bekle beni orada. Okuma. Ben iki sayfa sonra yetişirim.
- Tabii bebeğim. Bekliyorum.

Kadehler

Maşallah öyle bir aşk ki, okudukları satır ayrı gitmiyor.
Tam o sırada servis başladı. Hostesler yanı başımızda durmuş soruyorlar:
- Ne içersiniz efendim?
Ben kırmızı şarap istedim, onlar da beyaz siparişi verdi. Az sonra hostes kız kadehlerimizi uzattı.

Tatlı
sert
Bizimkiler Fransız usulü içecekler, buz istediler beyaz şaraplarına. Kız gidip bir viski bardağına doldurduğu buzları getirdi. Ajda şöyle bir baktı bardağa. Sonra
işaret parmağını zarifçe uzatıp bardağın alt kısmında bir yere koydu ve tatlı sert emretti.
- Ben şu buzu istiyorum
Hostes kız şaşırdı. Sırf o değil ben de şaşırdım tabii.
- Anlayamadım efendim. (Biraz daha sertçe) Şu buzu diyorum. Ben onu istiyorum.
- !!!!!!!
- Lütfen onu verin bana.
Kız şaşkın. İtiraz etmeye yeltendi kibarca.
- Çok şakacısınız Ajda Hanım. Hepsi aynı buz bunların.
Ajda çok bozuldu bu " samimiyete"
- Size o buz parçasını istediğimi söyledim. Lütfen onu verin bana.

Koy kenara
Hostes çaresiz maşayı daldırdı bardağa. Diğer buz parçalarını başka bir boş bardağa nakletti. Sonunda Ajda Hanım'ın arzuladığı buzu alıp attı kadehin içine.
Sonra o kadehi elinde çevirdi çevirdi çevirdi, tek yudum bile almadan koydu kenara.
Çıkışta baktım aynı hostes kız herkesten çok onu uğurlarken daha bir özenli, heyecanlı, ürkek. Süper star iniyor ne de olsa . "

Gel gel!..
Sonra az aşağıya, mendirek kayalarının yakınındaki yere Fikret Hanım (Şeneş) geliyor yakınlarıyla. Ali Poyrazoğlu; "Alllah!" çekiyor coşkuyla. Kolumdan tutup çekiştiriyor sonra. "Savaş gel. Gel gidelim yanına. Bak gör Ajda konusunda başka ne muhabbetler yapacağız orada."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA