Muhalif iktisatçıları büyük bir ilgi ve keyifle izliyorum.
"Memleket yandı bitti mahvoldu" diyorlar, öyle olmadığı ortaya çıkınca da "ne bileyim abicim, burası Türkiye işte, belli mi olur" diye laf kıvırtmaya kalkıyorlar.
Gene döktürmüşler: Orta direk sallanıyor!
En zenginler daha da zenginleşmiş, orta direk yerinde saymış (yerinde saydıysa nasıl sallanıyor?)
Sonra okuyorsun, meğerse "gelir dağılımında çok az da olsa bir düzelme olduğu anlaşılıyor"muş!
"En alttakilerin toplam harcanabilir gelirden aldığı payda artış var"mış! Ayrıca, üsttekilerin durumu "gayet sağlam"mış.
Türkiye'de 100 "hane halkından" (household) 60'ı kendi evinde oturuyormuş mesela...
Yani işler o kadar da fena gitmiyormuş yahu...
Toplam nüfusun yüzde 15'i yoksulluk tehlikesi altındaymış (demek ki yüzde 85'i de yoksulluk riski altında değil!)
Eh, bunun da adı kapitalizm, hemşerim... Yoksa siz kapitalizmi savunmuyor muydunuz?
İyileşme varmış ama "çok büyük ölçüde bir iyileşmeden sözedilemez" miş...
Zarar yok canım, onu da artık sizin Kılıçdaroğlu iktidara gelince sağlar.
Belki Fethullah Hocaefendi sağlar gelirse, hani nasıl polis apoletlerini okuyup üfleyip asayişin sağlanmasına, suçluların yakalanmasına nefesiyle yardımcı oluyormuş, ekonomiyi de okur üfler...
Bakın "yoksulluk oranı yüzde 21'den yüzde 15'e gerilemiş", kendiniz söylüyorsunuz.
Ne yapalım, cahil halkın seçtiği gerici iktidar ancak bu kadar yapabilmiş.
Okumuş halkın seçeceği ilerici iktidarlar da daha fazlasını yaparlar, mesele kalmaz.
Uzun süredir kafayı "gayrımenkul balonuna" takmıştınız, Fethullahçı sosyologlar "2013 yılı başlarında gayrımenkul balonunun patlamasını" bekliyorlardı mesela.
Aradan neredeyse iki yıl geçti, lodos fırtınasından başka bir şeyin patladığı yok.
Canım, Amerika'da patlamıştı ya, burada da patlaması gerekirdi...
Nasıl patlasın meret, hane sayısı sekiz sene evvel 17 milyonmuş, şimdi 20 milyon... Dönüp dönüp yerin dibine soktuğunuz o gayrımenkul inşaatı furyası, patlamak şöyle dursun, talebi karşılayamıyor!
Başını sokacak bir ev mi şart, eğitim mi şart, ona da siz karar verin.
Bendeniz bu sizin laf kıvırtmalarınızdan, memleketi kötüleyip kötüleyip sonra da "durum o kadar da fena değil canım" şeklinde laf döndürmenizden kuşkulanmaya başladım.
Bu bir gerçeğin kaçınılmaz itirafı mı, yoksa "yukarılardan esen yellere göre" pozisyon alma çabası mı?
Yukarılar dediğim, İstanbul sermayesi.
TÜSİAD iktidarla kavga ederse memleket batıyor, barışırsa ekonomik durum eh o kadar da fena değil...
Hele sizin patron iki de esaslı ihale koparsın, Türkiye köşeyi döndü!
Bari maaşa zam var mı hemşerim, ondan haber ver, senin hane halkı da sevinsin.